0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
20
Okunma
Bir kadın tanıdım…
Adı yoktu belki ama hikâyesi bir ömre bedeldi.
Asil duruşundan tanırdın onu;
Kırılmamayı öğrenmiş,
Kırıldığını kimseye göstermemeyi de…
Omuzlarında bir dünyanın ağırlığı,
Gözlerinde bir ömrün yorgunluğu vardı.
Bakışları sertti,
Ama o sertliğin ardında
Cennetten düşme bir merhamet gizliydi;
Bir tek tebessüm etse,
Gecenin bütün karanlığı kendini sabaha bırakacakmış gibi…
Bir kadın tanıdım,
Yüreğinde parçalanmış cam kırıkları taşıyan;
Her adım attığında biraz daha acıtan,
Ama yine de yürümekten vazgeçmeyen…
Öyle yaralıydı ki,
Sorsam “Neden?” diye,
Belki sessizliğiyle hüsrana uğratacak,
Belki de anlatmaya kalksa
Yüzyıllık yangınlar dökülecek dudaklarından.
Ya o bakışın altında gizlenen sellerin bendi yıkılırsa?
Ya yıllardır kuruyan gözyaşları birden çağlayıp
Beni de içine çekerse?
Korktum…
Çünkü onun yalnızlığına alışmış dünyasına
Benim dokunuşum fazla gelir diye.
Çünkü o, kendine bile merhamet etmeyen kaderiyle
Savaşa savaşa büyümüş bir dağ gibiydi;
Benim nefesim rüzgâr olur mu,
Yoksa fırtınasını arttırır mı, bilemedim.
Bir kadın tanıdım…
Omzuna dokunsam kırılır,
Sarilsam dağılır sanırdım;
Meğer sarsan rüzgâr değilmiş,
Birikmiş acılarıymış.
Dikenler içinde büyüyüp
Gülü eksik bırakmamış kalbiydi onu ayakta tutan.
Yüreği cennet dedim ya…
Cennetin bile kıyısından geçmiş bir sabır vardı onda,
Kimseye belli etmeden taşıdığı.
Dünyanın yükünü sırtlanıp
Kimsenin omzuna bir gram bırakmayan
Gururlu bir sessizlik…
Kimse görmedi onun ağlayışını,
O yüzden herkes güçlü sandı.
Bir kadın tanıdım,
Ve öğrendim ki bazı kadınlar gülüş değil,
Dua gibi iner insanın gönlüne.
Bazı kadınlar yaralıdır,
Ama yarasından daha derin bir sevme biçimi taşır içinde.
Ve bazı kadınlar…
Kendilerini korumak için sert görünür,
Sadece hak etmeyenleri yüreklerine almamak için.
Ben o kadını tanıdım,
Ama ona “Neden böylesin?” diye sormadım.
Çünkü cevabı bilmekten değil,
Cevabın ağırlığını taşıyamamaktan korktum.
Ve ilk kez anladım;
Bazı gözlerin içine bakmak cesaret değil,
Kader ister…
Bir kadın tanıdım…
Rüzgâra karşı duran bir dağ,
Gözyaşına yenilmeyen bir nehir,
Kendini inkâr eden bir kalp,
Ama sevmeyi hiç unutmayan bir yürek…
Ve ben…
Ona yaklaşmaya korkan
Kadir TURGUT