Gülün inadı tuttu kırdı rıhtımı bu gece
Seyre dursun mehtabı deniz
Dans eden beyhude çerçiler
Rint ve raks dolusu içerler
Dem bu demdir serüvendir
Kumlar ayağa kalkmış öpüyor dudakları
Zeytinler aydan arşa çıkarken
Puhu kuşları vaveyla !
Kanat çırpışları kar sesi
Örülmüş mevsimde bel ağrısı
Tren vagonunda mektuplar
Kalk gidelim gardaş
Eldivenimizde gazete mürekkepleri
Rutubetli tırnaklarımızda damlalar şakaklarımızda
Kafamızı kaşıyacağız
Kaşıdıkça çözeceğiz
Aşkın rabbin muştusu olduğunu
Gönüllere mihmandar olacağız.
Şöyle kıyam üzre dirilip yeniden tekrar be tekrar
Gülün inadına merhaba diyeceğiz
Bülbülüz biz !
Zahmetle yürür
Rahmete ölürüz.
Vuslata erince kanar dişlerimiz
Dişlerimiz ki şiir de yazar şarkı da söyler
Bülbülüz biz yokuş çıkarken gül kokar
Denize koşarken diriliriz.
Ol sebepten maviyiz.