0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
219
Okunma
Hangi cesaret eksik, sebepsiz düşüşüme
Bulutlar da bir kaygi, yağmurlarda üşüme
Bu gece kapatıp gözünü gelirver görüşüme
Daliver yüzyıllık takatimden içeri
Kapılarla aramda amansız bir dava var...
Kırgınlık mı, küslük mü, yaş mı, bilemedim
Ardında boğuk mevsim, karanlık bir hava var
Yalnızlık mı, güçlük mü, savaş mı bilemedim
Kırıyor tartıları fikrimde ki uygarlık
Bir sabah, bir akşam; yokluğa düşen varlık
Avuçlarımda hapis yatan kilidi bozuk sandık
Açılıver bir anda firkatimden içeri
Yol yürüyor, ben duruyorum; içimde sağır pençe
Adımlarım mı eskik, yoksa ben mi, bilemedim
Şebnemin hatırası yüzümde ki dönence
Hatıralarım mı eksik, yoksa sen mi, bilemedim
Öyle uzak, öyle yok, öyle siyah bir şehir
Duvarlarında Şubat, öyle sıcak bir şehir
Kaldırımları eksik, yıldırımları kırgın
Sular altında kalmış öyle kurak bir şehir
5.0
100% (1)