0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
28
Okunma

Gönül bahçemde açtı bir lûtuf ki özel,
O nazenin duruşunla, ne hoştur ki ezel,
Yüreğimde canlanır, bir tatlı neşe ve zel,
Göğsün portakal gazel, canım sana bir gazel.
O nazenin endâmın, bir servi boylu fidan,
Gözüm görmez başkasını, sensin benim tek vatan,
Güneş gibi parlar da, ısıtır bu dertli vuran,
Göğsün portakal gazel, canım sana bir gazel.
Bembeyaz teninde o nârin duruşunla nûr,
Meyve gibi tatlıdır, gönlüme verir huzur,
Misk-i amber kokusu, etrafa yayılır, durur,
Göğsün portakal gazel, canım sana bir gazel.
Sanki bir cennet meyvesi, bize sunulmuş hediye,
Dokunmaya kıyamaz el, âşık olur ne diye,
Bu güzellik ki sığmaz, ne kâğıda ne geriye,
Göğsün portakal gazel, canım sana bir gazel.
Yazın harareti değil, aşkın ateşidir yakan,
Yârden gelen her ne ise, baldan tatlı akan,
Bu coşkun sevdamız, ebediyen baki kalan,
Göğsün portakal gazel, canım sana bir gazel.
O tatlı rengi gibi, kalbimde al bir ateş,
Sevdanın lezzeti bu, olmaz ona hiç eş,
Gönül sarhoş olur da, unutturur her kış,
Göğsün portakal gazel, canım sana bir gazel.
Aşık TURHAL söyler: Bu aşkın tadı ne hoştur,
Yârin cemâli bize, ne güzel bir lûtuftur,
Bu sevda ki ebedî, gönlümde bir coşuştur,
Göğsün portakal gazel, canım sana bir gazel.
Hüseyin TURHAL