Gönlümün tâcında parlayan bir cevher özel,
Varından fâriğ oldum, sensiz dünya olur zel,
Her anım sana meftun, her sözüm sana ezel,
Sevgili gazel ey yâr, cânânıma bir gazel.

Bakışın derman bana, sözün ise bir şifâ,
Aşkınla yandı bu can, kalbimde kalmadı gafâ,
Ne hoş bir lûtuf imiş, bu sevda, bu vefâ,
Sevgili gazel ey yâr, cânânıma bir gazel.

Hilâl kaşın yay gibi, kirpiğin ok misâli keskin,
Her vurduğu yer kanar, bu aşkın hükmü kesin,
Bu cilveye dayanamaz, ne kalır ne de bir nesin,
Sevgili gazel ey yâr, cânânıma bir gazel.

Sensiz geçen her gece, bana zindan bir keder,
Varlığınla aydınlanır, kalpte ne varsa eğer,
Sen benim murâdımsın, bu gönlüm seni ister, bekler,
Sevgili gazel ey yâr, cânânıma bir gazel.

Gül yanaklarında gizli, bin bir sırrı taşıyan,
Senin nûrunla coşar, bu dertli gönül koşan,
Bu âlemde teksin sen, yoktur eşin, fâni aşan,
Sevgili gazel ey yâr, cânânıma bir gazel.

Gözlerin derya mıdır, yoksa bir şarap kadehi,
İçen mest olur da, unutturur her gürâhı,
Sana kurban olsun, ne varsa benim, bu ahı,
Sevgili gazel ey yâr, cânânıma bir gazel.

Aşık TURHAL söyler: Dildeki zikrim sensin,
Gönül evimde kurulan, en büyük yerim sensin,
Bu yolda yoldaşımsın, son ve tek pirim sensin,
Sevgili gazel ey yâr, cânânıma bir gazel.

Hüseyin TURHAL