0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
30
Okunma

Gönül tahtıma kurulmuş o sevgili ki özel,
Her bir bakışı cana derman, ezelden ezel,
Nazar değmesin diye, okurum ona bir zel,
Güzel gazel ey yâr, hüsün dolu bir gazel.
Boyu serviye benzer, endâmı ince nârin,
Yüzünde parlayan nur, dindirir tüm kederin,
Aşkın sırrına erdim, sensiz ne kıymeti var yerin,
Güzel gazel ey yâr, hüsün dolu bir gazel.
Kaşları yay misâli, kirpiği ok gibi süzülür,
Gözler âşıkı mest eder, gönül ona büzülür,
Bu cilveye dayanamaz, kalpte ne varsa çözülür,
Güzel gazel ey yâr, hüsün dolu bir gazel.
Dudakları gonca gül, sözleri baldan tatlıdır,
O şirin dillerinden, ne hoş ki haber atlıdır,
Bu aşkın yolunda can, ne canlar feda katlıdır,
Güzel gazel ey yâr, hüsün dolu bir gazel.
Ne meclis kurulur ki, o dilber olmasa nûr,
Onun varlığıyla doludur, kalbimdeki huzur,
Yüce Mevlâm yaratmış, ne hoştur ki bu surur,
Güzel gazel ey yâr, hüsün dolu bir gazel.
Güneş kıskanır onu, ay mahcup olur kalır,
Onun cemâliyle âlem, bin bir neş’e bulur,
Bu sevdâ ki derindir, ebediyen sürülür, kalır,
Güzel gazel ey yâr, hüsün dolu bir gazel.
Aşık TURHAL söyler: Dilde tek zikrim sensin,
Bu aşkın ateşiyle yanan, benim de canımsın,
Seninle başlar her şey, sen benim son durağımsın,
Güzel gazel ey yâr, hüsün dolu bir gazel.
Hüseyin TURHAL