0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
34
Okunma

Yazın hararetinde bir rahmet ki özel,
Kızıl içe dönmüş, yeşil kabuklu, ne ezel,
Gönül bu lezzete düşmüş, ne hoştur ki bir zel,
Karpuz gazel ey yâr, cemâlin de bir gazel.
Sanki bir güneş yemiş, içindeki o alı,
Her dilimi bir şölen, ne hoş bir visâli,
Susuzluğu giderir, dindirir bu hicran hâli,
Karpuz gazel ey yâr, cemâlin de bir gazel.
Buz gibi yenir de, ferahlık verir cana,
Gönül bir dem coşar ki, düşmez bir daha gâna,
Bu tatlı lezzet ki, sığmaz ne bir mekâna,
Karpuz gazel ey yâr, cemâlin de bir gazel.
O kara çekirdekleri, sanki benlerdir yüzde,
Yârin güzelliği gibi, gizlidir o sözde,
Bu neşe ki derindir, kalmaz ki hüzün, buzda,
Karpuz gazel ey yâr, cemâlin de bir gazel.
Ne meclis kurulur ki, bu meyve olmaz elde,
Yazın bereketi bu, şükürler olsun dilde,
Bu lezzeti tatmakla, kalır mıyız biz ilde,
Karpuz gazel ey yâr, cemâlin de bir gazel.
Bıçak değince yarılır, o kızılın nûru çıkar,
Her yudumda dert biter, gönül huzuru yakar,
Aşkın sırrı gizlidir, kim bu sırrı yutar, bakar,
Karpuz gazel ey yâr, cemâlin de bir gazel.
Aşık TURHAL söyler: Bu aşkın tadı ne hoştur,
Yârin cemâli gibi, gönlümde bir coşuştur,
Bu fâni dünyada bize sunulan bir lûtuftur,
Karpuz gazel ey yâr, cemâlin de bir gazel.
Hüseyin TURHAL