1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
241
Okunma
Beklenir mi hiç giden?
Bilemedim.
O çürümüş tahta merdivenlerin üzerinde,
elimde bir demet çiçekle gelişini bekledim.
Yarım kalmıştım; tamamlanmak içindi çabam.
Seni bulmak…
Beklemek ölümden beterdi.
Bazen kokunu hisseder, sesini duyar gibi olurdum.
Kalbim deli gibi çarpardı, sanki yerinden çıkacakmış gibi.
Sonra birden her şey kaybolurdu;
sesin, kokun… Rüyadaydım sanki.
Hâlâ bekliyorum seni,
elimde en sevdiğin çiçeklerle.
Ben tükensem de, onlar hâlâ senin gibi taze ve güzel kokuyor.
Her gün, her gece, her saat
o merdivenlerde bir umut gelirsin diye…
Artık gücümü kaybediyorum, ayakta değilim.
Yüzüm kırışmış, ruhumu teslim eder gibiyim.
Ama sen hâlâ gelmedin…
Nerdeydin? Kime yolcuydun?
Görmez gözlerim son bir kez seni görse,
bir daha hiçbir şey görmese… razıyım.
Razıyım sana, sevdana, seni beklemeye,
bu yolda can vermeye.
Ölürsem eğer ve gelirsen,
çiçeklerim hâlâ taze ,
gülüşünün, güzelliğinin tazeliği gibi.
Gerçi sen o çiçeklerden daha güzel kokan,
güzelliğinle bana hayat verendin.
Seni beklemek güzeldi sevdam.
Hayatta yaptığım en yaşamaya değer şeydin.
Havaydın benim için, suydun, nimettin.
Ruhum ve bedenim; seni beklediğimiz o yerden, o çürümüş merdivenlerde sana veda ediyoruz.
Çiçekler sana, ruhumdan sana bir parça sevdiğim.
Ruhum, gözlerim, sözlerim…
Her şeyim sana sevdam,
Bir tek sana...
5.0
100% (3)