0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
99
Okunma
Bir rüzgâr esti içimin derinliğinden,
Taşındı adın sessiz dualarla.
Bir fısıltı gibi değdi kalbime
Ve ben anladım aşk, rüzgârın sesindeydi.
Her esintide yüzün çizilir göğe,
Her meltemde tenin dokunur içime.
Ne yana baksam senin izlerin,
Rüzgâr bile taşır seni avuçlarında.
Bir akşamüstüydü, dağlar sustu,
Yapraklar seninle konuştu gizlice.
Ben o an bildim ki her nefes,
Senden gelen bir haberciydi.
Rüzgârın avuçları dolaşır saçlarımda,
Sanki sen geçersin yanı başımdan.
Kokun siner toprağa, havaya, suya
Ve dünya döner sadece adınla.
Kelimelerim uçar, sana varır,
Rüzgâr taşır şiirimi göğün eşiğine.
Her dizede bir parçam savrulur
Ama hep sana döner, çünkü yön sensin.
Bir yanım hasret, bir yanım huzur,
Rüzgâr eser, ben sana savrulurum.
Görünmez eller gibi dolaşır içimde
Ve her dokunuşunda yeniden doğarım.
Dağların tepesinde, denizlerin içinde,
Senin adın yankılanır durmadan.
Rüzgâr ne yöne eserse essin,
Benim yönüm hep sana doğrudur.
Bir gece ansızın pencereye dokundu,
Rüzgârın sesiyle duydum sesini.
“Yalnız değilsin,” dedin usulca
Ve bütün karanlıklar dağıldı birden.
Ben artık rüzgârla konuşurum,
Çünkü bilirim, o seni taşır.
Ne kadar uzak olsan da bana,
Bir esintide buluşuruz gizlice.
Kalbimin kapılarını çalar her sabah,
“Ben geldim” der, adını fısıldar bana.
Ben de gülümserim sessizce,
Çünkü bilirim, bu rüzgâr senin ellerinden.
Her dokunuş bir hatıradır şimdi,
Her meltem bir hatıra taşır geçmişten.
Rüzgârın avuçlarında yaşar sevdam,
Ne solur, ne söner, ne unutur zaman.
Ve bil ki sevgilim, eğer bir gün kaybolursam,
Rüzgârın izini sür sadece.
Çünkü ben hep o avuçlarda olacağım,
Sana savrulmuş bir yürek gibi.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(9 Ekim 2025)