0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
62
Okunma
Ben seni uyurken seyretmiştim oysa,
Saçların dalga dalga geceme karışmıştı,
Nefesin kalbimin ritmiyle yarışmıştı,
Ama rüyanda bir başkası varmış,
Benim yanımda bedenin, gönlün uzaklardaymış.
Sessizce bekledim, bir tebessüm aradım,
Belki ismimi sayıklarsın diye umutlandım.
Oysa dudakların ona mırıldandı,
Ben sustum, gözlerim kan ağladı.
Sevdamı gizlice koynuna bırakmıştım,
Yastığının kenarında gözyaşımı saklamıştım.
Sen ise bana değil, başkasına koşuyordun,
Uykunda bile beni unutur, onsuz yapamıyordun.
Ben seni hayal ettim her nefeste,
Sen beni yok saydın, gördüğün her düşte.
Bir ben vardım, bir sen olmalıydı,
Ama anladım ki kalbin bana ait olmaydı.
Kendi ellerimle ördüm sana yuvayı,
Kendi canımdan verdim sana duayı.
Meğer ben yanarken içimde bin sancıyla,
Sen huzuru bulmuşsun başkasının kucağıyla.
Bir tek seni bilmişti bu kalp,
Bir tek sana açılmıştı bu yürek.
Ama senin rüyaların bile bana ihanet ederken,
Ben hangi hayale tutunayım şimdi söyle?
Gözlerimden süzülen yaşlara yemin olsun,
Adını anarken bile kalbim paramparça olsun.
Rüyanın bile yabancı kollarla doluyken,
Benim için gerçekler ömür boyu yangın olsun…
Ve bil ki; ben seni severken, sen beni rüyanda bile unuttun.
Artık ne gözlerimdeki yaş, ne yüreğimdeki sızı diner,
Senin adını anmak bile bana bin kez ölüm gibi değer.
Sevdamı toprağa gömdüm, geri dönmeyecek kadar derine,
Kalbimi susturdum, bir daha kimseye açılmasın diye.
Senin rüyaların başka kollarda gezerken,
Ben gerçeğinle yanmaya mahkûm kaldım hep…
Ve bil ki; ben seni severken, sen beni rüyanda bile unuttun.
Artık ne umut, ne bekleyiş, ne gözyaşı kalacak,
Sadece bir yangın kaldı içimde, sönmeyen, bitmeyen.
Senin mutluluğun başkasının kollarında gezerken,
Ben yalnızlığın en derin, en soğuk kıyısında yanmaya mahkûm kaldım.