1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
228
Okunma
GİBİ
Ne kadar sevdin ki sen beni, söyle bana?
Yaprağın, deli rüzgârı tutkuyla sevdiği gibi.
Peki özledin mi sessiz gecelerde kalbinle?
Ayın, karanlık denizi derinden özlediği gibi.
Hiç ağladın mı ben yokken yalnız kaldığında?
Bulutun, özlemle yağmura kavuştuğu an gibi.
Sana ne ifade eder derin ve bitmeyen yalnızlık?
Boş odada yankılanan bir nefesin titremesi gibi.
Peki ya hasret hangi şeye benzer sence?
Kül olmuş ateşin yeniden parlayamayan alevi gibi.
Sevgi kalpte nasıl saklanır, hiç düşündün mü?
Kırık bir camda titreyen ışık huzmesi gibi.
Beni görünce kalbin içinden neler söylerdi?
Yorgun kuşların yuvasına dönme sevinci gibi.
Sensiz günler sana en çok neler yapardı?
Kuruyan dalların fırtınayı sabırla bekleyişi gibi.
Peki suskunluk hangi renge bürünürdü acaba?
Geceyle örtülmüş derin bir karanlık gölge gibi.
Gözlerim sende neyi bulurdu, hiç fark ettin mi?
Çölde, suya kavuşan yorgun bir yolcu gibi.
Kalbim sana nasıl seslenirdi en derinden?
Kırık tellerden çıkan buruk bir ezgi gibi.
Hayalin neye benzetilirdi düşlerimde daima?
Göğe salınan beyaz uçurtmanın özgürlüğü gibi.
Sevgi mi ağır gelir, yoksa gurur mu?
Dağın yamacında suskun kalan taş misali gibi.
Kalbin mi sabırlıdır, yoksa akıl mı güçlü?
Zamanın pas tutarak eskittiği zincirleri gibi.
Peki ayrılık nasıl anlatılır en doğru şekilde?
Açılmayan kapının unutulmuş kilidi gibi.
Şarkılarda adımı aradın mı hiç sessizce?
Kırık bir notada yankılanan anı gibi.
Rüyalarında beni gördün mü ansızın, söyle?
Sisli bir sabahın belirsiz yollarındaki gibi.
Sevdayı hangi kelime anlatabilir en güzel?
Gözyaşıyla yazılmış eski mektup satırları gibi.
Benimle olmak sana ne hissettirirdi acaba?
Fırtına sonrası toprağın taze kokusu gibi.
Yalnız kalınca neye sığınırdın en çok?
Çatlak ellerle tutulan bir dua gibi.
Peki benim gidişim sana ne bırakmıştı?
Kapanmayan yaraya basılan tuz gibi.
Kalbini bana verdin mi hiç sahiden?
Titreyen mumun rüzgarla kavgası gibi.
İçinde sakladığın sırların oldu mu?
Karanlık kuyuda yankılanan çığlık gibi.
Peki aşk sana nasıl göründü yıllarca?
Sisler ardında kaybolmuş şehir gibi.
Seni benle en çok mutlu eden şey neydi?
Çocuk kahkahasıyla uyanan sabah gibi.
Peki acı sana ne öğretti yıllarca?
Yalın ayak taşlı yollarda yürümek gibi.
Benim sevgim sana ağır geldi mi?
Kırık kanatla göğe yükselmek gibi.
Gözlerin neden hep uzaklara daldı böyle?
Geçmişin kapısını zorlayan eller gibi.
Ellerin neden titrerdi ansızın sessizlikte?
Soğuk bir kışta üşüyen ten gibi.
Peki kalbin neden bana hep susardı?
Kilitli sandıkta unutulmuş söz gibi.
Sen bana kader mi derdin, yoksa?
Düşmüş yıldızın göğe dönmesi gibi.
Sevda mıydı, yoksa aldanış mı sandın?
Solmuş güllerin yeniden açması gibi.
Peki ben sende sahiden neydim sence?
Kırık aynada kalan son yüz gibi.
Özlem seni ne kadar büyütürdü kalbinde?
Topraksız çiçeğin ışığa yönelişi gibi.
Peki sessizlik seni boğar mıydı aniden?
Dar koridorda yankılanan adım gibi.
Aşkın bittiğini anladığında ne oldu?
Sönmüş kandilin külle dolması gibi.
Beni severken pişmanlık duydun mu hiç?
Yağmursuz bulutun göğe küsmesi gibi.
Sevdan sana ağır yük oldu mu?
Kırık omuzda taşın yoruluşu gibi.
Peki son sözün bana ne olurdu?
“Sevdim, ama kaybettim.” cümlesi gibi.
Şimdi geriye dönmek ister misin yeniden?
Yarım kalmış cümlenin tamamlanışı gibi.
Peki yeniden sevebilir misin sahiden?
Külün ateşe dönüşme umudu gibi.
Son sorum, ben neydim senin için?
Kalbine gömülmüş ebedi bir sızı gibi.
SAVAŞ ÖZEL
5.0
100% (3)