1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
242
Okunma
KALBİM SUSTU
Hiç tanımadan, hiç dokunmadan büyüyen bir yangındın içimde,
Adını bilmeden ezberledim yokluğunun tüm gölgelerini,
Her sabah gözlerimde senin bilinmez şeklin uyanırdı,
Kelimeler boğulurken dudaklarımda adını sessizce fısıldardı,
Bilmiyorum neden, hangi sebeple düştüm bu dipsiz aşka,
Ama bildim ki senden öte bir yol yoktu bana.
Her gece ay ışığında yazdım görünmez cümlelerimi sana,
Karanlık odalarda sustum, hayaline diz çöktüm sessizce,
Belki de kader, görünmeyen bağlarla ruhları bağlar birbirine,
Ve belki de aşk, dokunmadan da dokunur en derine,
Hiç görmeden sevdim seni, hiç bilmeden bekledim seni,
Yalnızca kalbimin karanlığında çırpınan yankın bendim.
Bir resim çizdim düşlerime, hiçbir yüz benzemedi sana,
Bütün şarkılar yabancı geldi, çünkü adı yoktu melodilerde,
Gözlerim dalgaların kıyısında hayalini çizerken titrerdi,
Kelimelerim kırılırdı kendi suskunluğumun içinde,
Bir yabancıya bu kadar yakınım hiç olmamıştı,
Bir hiçliğe bu kadar anlam yüklememiştim asla.
Zaman ağırlaştıkça, umut da çökerdi kalbimin taşlarına,
Kapanmayan yaralar gibi büyürdü hayalin günlerimde,
Adını bilmediğim halde, senin için dua eder oldum,
Her şeyimden vazgeçip bir hiçlikte seninle doldum,
Kim derdi ki görülmeden, duyulmadan da aşka düşürülür,
Kim derdi ki suskunluk bile bu kadar bağırır içimde.
Bir gün gelirsin sandım, ama günler kördü bana,
Takvimler kanadı durdu, gecelerime zincirler ördü,
Ne bir ses, ne bir işaret indi o bilinmezliğinden,
Sadece bekleyişim vardı, sadece sana adanmış sabrım,
Yokluğunu beklerken varlığım kayboldu zaman içinde,
Ruhum, bir yabancının sessizliğinde yitip gitti.
Gözlerim hiçbir bakışa tutunmadı senin hayalin dışında,
Hiçbir ses içimdeki yankını susturamadı,
İsyanım büyüdü, neden bilmediğim bir aşka sürüklendim,
Ve sorularla dolu göğsüm: kimdin sen, kimsin hâlâ?
Bir varlığın hayaline köle olmak mıydı kaderim,
Yoksa bir hiçliğimi sevmekti aslında yazgımın sırrı?
Görülmeyen gözlere düşen gözyaşlarını kim anlatabilir,
Kokusu bilinmeyen birine adanmış ömrü kim affeder?
Her suskunluğumda seninle dolu bir çığlık yükseldi,
Her yalnızlığımda senden kalan bir gölgeyle yanıp söndü,
Bedenim yorgundu, ruhum senden daha yorgundu,
Ama kalbim hâlâ seninle, görünmez zincirlere vurulmuştu.
Güneş doğdu, yine aynı boşlukla boğuldum içimde,
Kelimelerle anlatamadım içimin bu derin kuyusunu,
Görülmeyen birine aşkla bağlanmak deliliktir dediler,
Ama deliliğim bile senin hayalinle güzeldi bana,
Ve gün geçti, gece geldi, hiçbir şey değişmedi,
Sen yoktun, ama varlığın yokluğumun ta kendisiydi.
Her şeyden çok inandım sana, bilmeden, görmeden,
Yalnızca kalbimin derin sırlarına dokunman yetti bana,
Bazen rüzgârın uğultusunda sesini duydum sandım,
Bazen yıldızlarda gözlerini gördüm, yanıldım,
Ama hiç yanılmadım seni delice sevdiğim gerçeğinde,
Ne kadar acıtsa da, ne kadar yaksa da sevdim. Çok sevdim.
Yalvardım göğe, hiç görmediğim seni bana göndersin,
Ama gök sustu, yıldızlar sustu, kalbim sustu,
Her şeyden bir boşluk düştü üstüme ağır ağır,
Ve anladım; bazen aşk sadece bir hiçliktir,
Bazen kavuşamamak, sevmekten daha büyük bir yüktür,
Ve ben bu yükle ölümü bekler gibi bekledim seni.
İsyan ettim: neden ruhuma bağlandın böylesine derinden?
Neden hiç görmediğim gözlerinle kör ettin beni?
Yollar sustu, zaman sustu, kalbim sustu,
Bir tek senin adını bilmeyen dudaklarım yanıyordu,
Hiçlik büyüdükçe, ben de küçüldüm içimde,
Ve sonunda kendimi de tanıyamaz artık.
Hayalinle yandım, hayalinle öldüm her gece,
Varlığın yokluğumun içinde en keskin hançerdi,
Bir gün kavuşuruz sandım, büyük bir yalandı,
Bir gün sarılırız dedim, ölüm bile güldü bana,
Görülmeyen birine bağlanan bir ömür yaşandı,
Ama sonunda sadece boşluk kaldı elimde.
Aşkın en güzel yanıydı seni hiç bilmeden sevmek,
Ama aşkın en büyük cezasıydı seni hiç görememek,
Çığlıklarla yankılandım kendi sessizliğimin duvarlarında,
Kan ter içinde kaldım yalnızlığımın harabelerinde,
Her şeyimi verdim bir hiçliğin hayaline inanarak,
Ve sonunda kendimi kaybettim senin yokluğunda.
Artık ne umut var ne de dua var içimde,
Sadece koca bir hiçlik sarıyor ruhumun enkazını,
Sen yoktun, ben vardım, sonunda ikimiz de yok olduk,
Kavuşmadan biten bir aşk, en büyük mezar oldu bana,
Görülmeyen gözlerinle beni öldürdün sen,
Ve ben, seve seve gömüldüm sessizliğinin içine.
Üstelik delirmeden, kimsesizce,
Ve sen,
Yine sen yoksun diye.
SAVAŞ ÖZEL
5.0
100% (1)