0
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
178
Okunma
SENDEN BANA
Hiçbir zamanda benimle olamadın, bu gerçek içimi dağladı.
Oysaki sonu olmayan bir hikâyede kendime hep yer aradım.
Her adımda gölgene baktım, ama orada hiç bulamadım.
Sığınmak istedim sana, kalbim taş duvarlara çarparak kırıldı.
Zaman sustu, ama ben susmadım susamadım; içimden hep seni bağırdım.
Karanlık büyüdü, ışığın yoktu, ben sessizlikte boğuldum.
Sen bahane ve mazeretlere sahip bir ile yapamadın.
Ben her şeyden şikâyet eden biri ile olamadım.
Biz aynı denizde ama farklı dalgalarda boğulduk.
Ben gerçeklik ararken sen hayallerin içinde kayboldun.
Zaten senin için gerçek değil, büyük bir yalandım.
Benim adımda acı vardı, senin yüzünde hüzün kaldı.
Şimdi dilediğin bir hayatta başka bir insanın aklında olmalısın.
Ben ise kendi yıkıntılarımda senden artakalan sessizliği yaşıyorum.
Seni kendimden azat ettim, ellerime kanlı zincirler bıraktın.
Kalbimden söküp attım seni, yerin boş ama yükün ağır.
Ben bu ateşte tek başına yanmayı çoktan hak ettim.
Alevler beni yakıyor ama içimdeki boşlukta daha da derinleşiyor.
Birbirimize dokunmadan bile aslında ayrı gökyüzüne bakıyorduk.
Benim gözlerimde kavuşmak vardı, senin gözlerinde uzaklık.
İnançlarım ellerinde kırıldı, umutlarım gözlerinde söndü.
Beni görmedin, duymadın, belki de hiç istemedin.
Sevgi sana fazla geldi, bana ise eksik düştü.
İşte bu yüzden yollarımız aynı yolda birleşemedi.
Ben içimden bin defa öldüm, ama sen hiç hissetmedin.
Adını her nefesime kazırken sen başka şarkılar söyledin.
Aynı şehirde yaşadık ama aynı hayalde buluşamadık.
Sana her şeyimle uzandım, sen elini geri çektin.
Benim yaramı görmezden gelip kendi acını büyüttün.
Aşkı yok saydın, bana ise hiçlikten başka bir şey bırakmadın.
Sana kırgın değilim, kırgınlık bile sana fazla gelir.
Ama kendi kalbime öfkeliyim, seni seçtiği için.
Karanlığı ışık sandım, oysa gözlerin dipsiz bir kuyuymuş.
Sana varmak için yollar yaktım, ama hep geri döndüm.
Gidişinle öğrendim ki insan bazen kendine ihanet eder.
Ve en ağır ihanet, kalbine yanlış kişiyi koymakmış meğer.
Bana bıraktığın sessizlik, gecelerimi kan gibi sardı.
Her cümlen bin hançerdi, ruhumun en derinine işledi.
Gözlerimden düşen yaşlar, boşa akıp giden bir denizdi.
Kalbimden taşan çığlıklar gökyüzünde yankılanmadı.
Bir gün dönersin sandım, ama dönmediğinle her şeyi anladım.
Senin varlığın bana yük, yokluğun ise sonsuz yaraydı.
Bir gün anılarınla yüzleştiğinde beni hatırlayacaksın.
O zaman geç olacak, çünkü ben çoktan küle döndüm.
Beni yakarak gittin ama küllerimde bile seni sakladım.
Adını haykırdım rüzgâra, ama rüzgâr bile geri getirmedi.
Sana son kez gülmek isterdim fakat yüzümde acı vardı.
Şimdi sessizce susuyorum, çünkü susmak benden daha değerliydi.
Zaman geçtikçe öğrendim ki sevgi aslında bir savaşmış.
Sen pes ettin, ben ise savaşırken kendi ruhumu kaybettim.
Bütün gecelerimi seninle doldurdum ama sabahlara sensiz uyandım.
Her gün aynı cümleleri kurdum: "Belki bugün geri gelir."
Ama bilemedim ki, sen çoktan başkasının hikâyesine yazılmıştın.
Benim sayfam ise boş kalmış, sadece gözyaşlarım doldurmuştu.
Kendi ellerimle kırdım kalbimi, seni unutmamak için.
Kendi gözlerimle kör ettim umutlarımı, seni görmek için.
Kendi dilimle susturdum hayallerimi, seni yaşatmak için.
Oysa sen hiç uğramadın, hiç dokunmadın, hatta hiç sevmedin.
Benimle değil, kendi hayalinle yol aldın sen.
Ve o yolun sonunda ben, sadece hiçliği buldum.
Artık geri dönme, çünkü geriye dönecek hiçbir şey kalmadı.
Benim kalbim kül, yollarım taş, gözlerim sessiz.
Dönersen sadece yıkıntılarla karşılaşırsın, orada sevgi yok.
Çünkü ben seni içime bin kere gömdüm, yeniden doğmadın.
Adın sadece acının diğer adı oldu, başka hiçbir şey değil.
Ve ben artık seni hatırlamak istemeyen bir yabancıyım.
Seninle olamamak bana kaderin en ağır cezasıydı.
Ama seninle olmak da aslında ölüm gibiydi.
İki uçurum arasında asılı kaldım, düşemedim.
Belki de bu yüzden hep yarım, hep eksik yaşadım.
Bir tarafım seni isterken diğer tarafım seni reddetti.
Sonunda kazanan sen olmadın, kaybeden sadece bendim.
Aşkı senden öğrendim ama acısını senden daha çok çektim.
Bir gülüşün bana cennet oldu, bir suskunluğun cehennem.
Bana hep eksik geldin, ben sana fazla oldum.
Bir gün anlarsın belki; fazlalık da bazen yalnızlıktır.
Ben sana kollarımı verdim, sen bana boşluk sundun.
Ve sonunda ben kendi yalnızlığımda kendimi buldum.
Şimdi bir hiçliğin ortasında adını silmeye çalışıyorum.
Ama silgi yok, kalem yok, sadece yaralı bir kalp var.
Sen gittin, bende kalan sadece çürümüş hatıralar oldu.
Hayatın acımasız yüzü bana senden miras kaldı.
Ben tek başıma bu ateşte yanmayı hak ettim.
Ve artık biliyorum; aşk, yalnızca küle dönüşmüş bir hiçliktir.
Ve farkındayım, içimdeki her şey seninle beraber bitmiştir.
SAVAŞ ÖZEL