1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
146
Okunma
Bir gün gideceğini biliyordum,
ama gidişinin bu kadar sessiz olacağını değil.
Bir sandal gibi bıraktın beni kıyısız sularda,
küreklerim kırık,
yıldızlar kör.
Senden arda kalan tek şey,
odamın köşesine sinmiş bir koku,
ve hiçbir dile çevrilemeyen bir suskunluk.
Konuşsam eksileceğim,
susarsam taş kesileceğim.
İnsanın kalbi,
bazen bir mezar taşı gibi ağır,
bazen de boş bir kuş yuvası kadar hafif oluyor.
Ben ikisini de taşıdım içimde:
hem gömdüm seni,
hem bekledim dönmeni.
Bir şehrin bütün ışıkları sönse,
karanlık sadece gözleri örter.
Ama sevda sönünce,
bütün ruh kararıyor.
Ben karanlığın adını seninle öğrendim.
Şimdi ben bu geceyi ödünç alıyorum hayattan,
çünkü sabahı görmeye niyetim yok sensiz.
Gözlerimi kapattığımda adını duymazsam,
bütün ışıklar sönük, bütün yollar çıkmaz.
Aşk dediğin, gidenin değil kalanındır yükü;
ben taşıyorum hâlâ,
yüreğimde paramparça bir dünya,
ama yine de ayakta duran tek gerçek
Seni çok Sevmiş olmam.
5.0
100% (3)