1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
139
Okunma
Bir çınarın gölgesinde büyüdü çocukluğum,
Yapraklarıma dokunan rüzgâr, senin nefesindi.
Her adımımda içime işleyen bir şarkı vardı,
Senin adını bilmeden ezberlediğim.
Zaman, avuçlarımda ufalanan taş gibiydi,
Ne sımsıkı tutabildim, ne de yere bırakabildim.
Her gün biraz daha eksilen bir takvim gibi
Yokluğun, günlerimin kenarını lime lime etti.
Bir gece yarısı yıldızlar düştü pencereme,
Hepsinde senin suskun yüzün vardı.
Ben ise karanlığa fısıldadım,
Bir gün dönecek misin diye…
Ama öğrendim:
Gidenin ayak izine dua yetişmezmiş,
Kalanın kalbinde ise yalnızlık,
Küllerinden doğan bir anka kuşu gibi yanarmış.
Şimdi rüzgâra bıraktığım her cümle,
Bir yitik şehrin kapısında yankılanıyor.
Benim kalbim, yıkıntılar arasında
Hâlâ seni arayan bir yolcunun mabedi.
Ve biliyorum;
Bütün yaralar şiirle kapanmaz,
Ama bazı şiirler,
Yaralara şifa olur…
5.0
100% (2)