0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
60
Okunma
Çakal ve Tilki’nin Düzeni
Maskenin ardında gizlidir yüzün,
Sözlerin hep sahte, kirlenmiş çakal.
Her adımın hile, yalanla özün,
Hakkın yolunu hiç bilmezsin çakal.
Dostluğu menfaat terazisinde,
Vicdan pas tutmuş şer karanlığında.
Mazlumun gözyaşı yanaklarında,
Görmezsin, duymak istemezsin çakal.
Hak diye bağırır, kendine yontar,
Zayıfı ezer de güçlüye tapar.
Kibriyle yürürken, kötülük oynar,
Hakkı da eğriltip satarsın çakal.
Tilkiyle kurarsın çıkar düzenin,
Her yol menfaate çıkar bilirsin.
Dünya malı için ruhun satarsın,
Namus, şeref ağırca gelir çakal.
Zalimin yanında durur gururla,
Mazlumu susturur, hep güler zorla.
Unutur ki dünya döner bir anda,
Hak gelince, yıkar tahtını çakal.
Her zaman esen rüzgara dönersin,
Her sofrada payın olsun istersin.
Fakat bir gün sende hesap verirsin,
Yalanla ömrün tükeniyor çakal.
Kul hakkı nedir bilemezsin asla,
Zulümle büyürsen, boğulcan illa.
Mazlumun ahıdır seni yakan da,
Sonunda yalnız kalacaksın çakal.
Son sözüm budur, kulağına küpe,
Adalet mutlaka düşer peşine.
Hesap günü gelir Hak Divanına,
Mahrumî der: Sonun bellidir çakal.
5.0
100% (1)