0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
133
Okunma
Münâcât
Önsöz
İnsanoğlu bu dünyaya gelir, sevinir; büyür, üzülür; dost edinir, düşer, kalkar, kaybeder…
Bir gün bakar ki bütün bağlar, bütün sevgiler, bütün hayaller bir yere kadar…
Ne ana kalır, ne baba; ne evlat kalır, ne eş; ne dost kalır, ne kardeş…
Hepsi bir gün çekilir, hepsi bir gün gölgelenir.
Ve kul, bütün fânî perdelerden sıyrıldığında, aslında kalbinde hep var olan hakikati görür:
Baki olan yalnız Allah’tır.
Münacaat
1.
Dünya dedikleri bir hayal imiş,
Bir gölge, bir rüya, masal imiş.
Ne malda huzur var, ne şan imiş,
Gerçek varlık sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
2.
Ana da, baba da, evlat da kândan,
Ama hepsi ayrılacak, kalmaz bir an.
Ne kardeş dayanır, ne dostu candan,
Sadık yârim sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
3.
Nice bağlar gördüm, hepsi çözüldü,
Nice dostlar vardı, hepsi üzüldü.
Kalbime bakınca bir nur süzüldü,
O da ancak sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
4.
Sevdim kullarını, yandım aşkınla,
Gönlüm eridi hep sevdanın nûruyla.
Bütün âlemleri gezdim duâyla,
Son menzil kapısı sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
5.
Altın da, gümüş de bir mazi oldu,
Tahtlar, saraylar da bir gün tarih oldu.
Göklere hep yalnız senin adın doldu,
Adı baki sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
6.
Nefsime uydum da düştüm günahlara,
Nice bin hata işledim dünyada.
Ama yine gönlüm yöneldi duâya,
Affeden de sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
7.
Yolların sonunda vuslat aranır,
Gönülde bir hasret her dem vardır.
Mevlâsını bulan huzura varır,
Derman veren sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
8.
Yunus der ki aşkın derttir ilâcı,
Dert çekmeyen bilmez aşkın duâcı.
Sensiz geçen ömür olur yamacı,
Şifâ veren sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
9.
Ne saray, ne makam, ne tâc, ne taht,
Hepsi bir gün söner, kalmaz bir baht.
Gönlüne düşen nur bulur hakkı,
Gerçek tahtı sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
10.
İncitme kulunu, düşürme dardan,
Götürme nefsimi başka diyardan.
Gönlümde sevdâyı çoğalt candan,
Sevdâ olan sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
11.
Bir garip kul oldum, kapında ağlar,
Kimi gün sevinçle, kimi gün yanar.
Kalbime huzurun her an yağar,
Merhametin sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
12.
Çocuk da büyür de döner yabana,
Eş dost da bir gün göçer zamana.
Kalbimde aşkınla düştüm sevdaya,
Gerçek yârimsin, yalnız Sen, Yâ Rab!
13.
Hangi dağa baksam senin izindir,
Hangi güle dalsam senin sözündür.
Her nefes aldığım senin özündür,
Nefes veren sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
14.
Gece yıldızlarda zikrin parlar,
Gündüz güneşinde adın ağlar.
Her an gönlüme bir huzur çağlar,
Nur saçan da sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
15.
Nice alim duydum, nice söz ettim,
Nice kitap açtım, nice yol gittim.
Sonunda gerçeği gönlümde buldum,
Öğreten de sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
16.
Aşksız insan kuru odun gibidir,
Yanmayınca gönül taşın dibidir.
Aşkına düşen kul kanat gibidir,
Uçuran da sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
17.
Zikirle açılır kalbin kapısı,
Aşk ile görünür gönlün tapusu.
Kul için dünyada en güzel huzuru,
Hatırlatan sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
18.
Her nefes içinde senin adını,
Her gözyaşımda senin fermanını.
Kalbimin içindeki o sevdânı,
Yerleştiren sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
19.
Bir gün toprak olur bedenim, canım,
Bir gün unutulur dünyada adım.
Ebedî kalacak yalnız imanım,
Kabirde nur sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
20.
Kul Ömer der ki: geçtim dünyadan,
Her heves, her bağ çözülür candan.
Kapanır yollar, varılır senden,
Umudum sensin, yalnız Sen, Yâ Rab!
Tefekkür
Bu şiirin her kıtası, aslında bir insan ömrünün özeti gibidir.
Kul, önce dünyaya aldanır; malı, mülkü, evi, barkı, dostu, akrabasıyla avunur.
Fakat hayatın fırtınaları gösterir ki, hepsi fânîdir.
Ne kadar güçlü olursa olsun, ne kadar sevilirse sevilsin, herkesin payına ayrılık düşer.
O zaman kulun gönlü derin bir yalnızlıkla dolmaz; bilakis bir hakikati idrak eder:
Asıl dost, asıl yâr, asıl sığınak yalnız Allah’tır.
Ve insan, Rabbine yöneldiğinde, kaybettiğini sandığı her şeyin aslında O’nda baki olduğunu görür.
---
Dua ile Kapanış
Ey kalpleri huzura erdiren Rabbim…
Bizi nefsimizin ellerine bırakma.
Gözlerimizi dünyaya kör, kalbimizi sana açık kıl.
Sevdiğimiz ne varsa, Senin rızan için sevelim;
terk ettiğimiz ne varsa, Senin yolunda terk edelim.
Yunus’un aşkıyla, Mevlânâ’nın teslimiyetiyle,
bütün Allah dostlarının izinden yürüyerek,
bizleri de cemâlini gören kullarından eyle.
Ömrümüz secdeyle tükensin,
dilimizi zikrinden, kalbimizi muhabbetinden mahrum etme.
Son nefesimizde Kelimeyi Şehadet ile dudaklarımızda,
rahmetini gönlümüzde eyle.
Âmin, âmin, âmin…
5.0
100% (3)