0
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
211
Okunma

zamanın derinliklerinde kalmış bir çok şey
yitiklerin unutulduğu solgun anlardan kalan
çerçevede aslını yitirmiş resim gibi
çehresi değişirken her şeyin
artık geç olduğunu anlarsın
çoğu şeyin neden geciktiğini düşünürsün.
zamanla bir yarışta buluştuk
kim kimde neyi arar, belirsiz.
mutluluk
sözlük anlamında kalmış sade bir söz,
mutlu olan yok gibi.
gidiyoruz bir hayalin peşi sıra
anlamsızlığa anlam katma çabalarının çaresizliğinde.
bir düş değil bu,
bir hayal hiç değil.
adını dahi koyamadığım şey neydi?
boşluktan düşerken
sisler arasından sıyrılıyorum,
iki mavide kalmış gözlerim:
deniz ve gökyüzü
iki eşsiz güzellik.
hangi zaman diliminde yaşıyoruz?
bir bilinmezliğe gebe şimdi her şey.
utanıyorum bazen,
susuyorum o zamanların içinde.
hayatın doğum sancısını
bütünüyle anlayamamak...
ne garip şey bu zaman:
yaşayana da
yaşadığını sanana da aynı.
iç içe geçmiş her şey,
gerçek çok uzakta,
hayal gibi.
aslında sensin hepsi,
hepsi sende saklıydı.
zaman içinde darmadağın her şey,
ne mutluluğum belliydi,
ne de mutsuzluğum.
hala düşteymiş gibiyim
yokluğuna ve yokluklara rağmen.
zamanın derinliklerinde kalmış çok şey,
ne bir iz var,
ne de bir umut.
birkaç rivayet seni anlatan...
efsane mi,
yoksa gerçek mi?
*
Mehmet Demir
24818