3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
282
Okunma
Sen de gelsen ne olur önümdeki baharla
Desen yamacımdan niye ayak kestiğini
Ahvalin ulaşmadı ne rüzgarla ne karla
Bir sükût ki, bildirdi, sadece sustuğunu
Hayli zamandır sanki vâr olmayan biriyim
Açlık bile kendini esirgiyor midemden
Kime sorsan bir fidan, insan gibi diriyim
Kaç ilkbahar çıkar ki bu küllenmiş sinemden?
Her bir atın ayağı zaman ile kırıldı
Ölüme mahkum artık sana karşı hislerim
Gönül artık gönülsüz, sevmekten de yoruldu
Lakin zerre umudu, bin yıl daha beslerim
Dili yakan adını bir kalemim biliyor
Belki de meçhul kalıp, bilinmeye değmezsin
Her kabusun içinde siman bana gülüyor
Hülya bu! Sen gülerken, başını hiç eğmezsin
Deliliğin yolunda sözü geçen ecelse
Kavuşursam süreği, kavuşmazsam bir hasım
Özlemin yürek yarıp dağlar kadar yücelse
Alçak sana yakışmaz, yalnız benim mahlasım
Her kıvrımın bir ahenk canlandırır gözümde
Bir sıcacık tarla, mezralarda emektarlar
En küçük çocuk ise bir damla su izinde
Ruh mazide esir, tek bir paslı anahtar var
Başkasına bakarken diğer haline bürün
Ben çekildim ölümü tanıyan inzivaya
Susmuyorsa vicdanın, bari rüyamda görün
Çünkü değer bunca yıl, silinen bir vedaya
5.0
100% (3)