0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
59
Okunma
Başlangıcı yok bu şiirin,
Çünkü başlamak için sebep gerekirdi,
Ben ise sebepleri çoktan
Sandığın dip köşelerine sakladım.
Gözlerin dedim mi mesela,
Ama anlatmadım hangi gözler olduğunu
Belki seninkiler, belki başkasının,
Belki de hiç kimsenin
Evet, böyle berbatım.
Bir dizeye aşk koyacaktım,
Ama kalem ucunda kaldı,
Yarım harf,
Eksik nefes…
Aşk böyle mi anlatılır? Elbette hayır.
Ama işte tam da burada
Berbatlığından şiir olur.
Bir kuş çizdim gökyüzüne,
Kanatlarını ters taktım;
Uçamıyor, yere çakılıyor her seferinde.
Kuş değil aslında,
Benim tüm hayallerim
Kanat diye yük bağlamışım sırtlarına.
Ve sen sanırsın ki bu dizeler
Hüzünlü bir şairin ağzından dökülüyor;
Hayır, ben sadece bakkala gidip
Ekmek almaya üşenen biriyim aslında.
Şairlik bana ağır geliyor,
Ama işte “berbat” da buradan geliyor.
Kelimeler dizildikçe
Kendi kuyusunu kazıyor.
Bir dize ötekini gömüyor,
Üstüne toprak atıyor,
Ben de seyrediyorum sessizce
Belki şiir, gömülerek büyüyordur.
Ve işte burada kesiliyor nefesim.
Ne son var, ne başlangıç.
Bir yarım kalış bırakıyorum sana,
Çünkü bazen en tam olan şey
Hiç tamamlanmamış olandır.