1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
334
Okunma
Ben sana “beni yalnız bırakma” dedim,
Ama sen, sessizliğin en derin köşesinde,
Beni kimsesiz bıraktın.
Adımın yankısı hâlâ kulaklarımda,
Ama sesin, hiç gelmeyecek bir fısıltı gibi,
Uzaklaştı ömrümden.
Ellerim boşlukta, senin sıcaklığını ararken,
Yalnızlığın acı tuzu dudaklarımda.
Her gece, yıldızlar bile senin yokluğunu sorar gibi sönüyor,
Her sokak lambası, adını hatırlatıyor bana,
Ama sen, bana dokunamayacak kadar uzak bir yerdeydin.
Beni bıraktığın o an,
Bir parçam seninle göç etti,
Bir yanım hâlâ seni arıyor,
Ama gözlerim artık bakamıyor aynı ufka.
Sözcükler yetmiyor anlatmaya bu boşluğu,
Kalbim bir duvar örüyor,
Ama her taşında senin hatıran kanıyor.
Ben sana “beni yalnız bırakma” dedim,
Ama sen, yalnızlığın en karanlık kuyusuna attın beni,
Ve ben hâlâ,
O kuyudan çıkamayan bir ben olarak,
Sessizce ağlıyorum.
Her nefesim, adını haykırmak istiyor,
Ama dudaklarım suskun,
Ve yalnızlık, kollarını daha sıkı sarıyor üzerime.
Sen beni kimsesiz bıraktın…
Ama bil ki, her yalnız gecemde,
Her kırık anımda,
Senin yokluğunu haykıran bir ben var hâlâ,
Ve bu yalnızlık,
Hiçbir zaman geçmeyecek…
Anılar, gözlerimin önünde tekrar tekrar oynuyor,
Her kahkaha, her söz,
Sanki dünmüş gibi düşüyor aklıma.
Ama sen, artık yanımda değilsin,
Ve ben, elimde yalnızlığım,
Sana dokunamamanın acısıyla yaşıyorum.
Bir zamanlar paylaştığımız her an,
Şimdi yüreğimde ağır bir taş gibi duruyor.
Ve ben, o taşın altında ezilmiş bir hâlde,
Seni hâlâ bekliyorum,
Ama sen hiç gelmeyeceksin…
Ben sana “beni yalnız bırakma” dedim,
Ama sen gittin,
Ve şimdi her şarkıda, her sessizlikte,
Her adımda, seni arayan bir ben var…
Ve bu ben,
Seni unutmadan,
Yalnızlığımla yaşamak zorunda…
5.0
100% (2)