0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
141
Okunma
Gönlümün sayfalarında
Hicrânın mürekkebi kurumaz,
Her harf bir yanık, her satır bir sızı,
Kalbim, hûşnâme-i hüzünle dolu.
Aşkın ateşiyle yazıldı bu destan,
Gözlerin firkatin kervanında yandı,
Her bakış bir hüsn-i cefâ oldu,
Ve ben, harf harf kayboldum sevdanın içinde.
Yarim gitti, iz bıraktı tenimde,
O ten, şimdi sensiz bir harabe,
Dîde-i nâmâdimde hasretle yanar,
Ve vuslat düşlerim küle dönmüş.
Her nefesten hicran doğar,
Sözlerim mehtâb-ı gecede süzülür,
Bir dua gibi, bir feryad gibi,
Gönül hûşnâme-i hüzünle dolu.
Her gece hıçkırır rûhum,
Ateş-i aşka karşı sönmeyen bir nâr.
Derviş misali yandım,
Ve her yanışta bir parça daha yitirir oldum.
Serâp-ı vuslat düşlerim,
Gölgeler içinde eriyip kayboldu.
Bir zamanlar nur saçan o sevda,
Şimdi kül olmuş, savrulmuş rüzgâra.
Kervân-ı ayrılık geçti gönül yollarımdan,
Küller bıraktı, iz bıraktı tenimde.
Hasretin baharında solan güllerim,
Şimdi yalnızca hûşnâme-i hüzünde yaşıyor.
Gözlerim dîde-i hîcâbında seni arar,
Sesin rüzgârda, adın geceyle buluşur.
Kalbim, kırık nağmelerle dolu bir ney,
Ve ben, o neyde sonsuz bir hicrân saklarım.
Rûh-i mücerred geceyle dans eder,
Şeb-i hicrân kandil-i âh ile yanar.
Sîmurg’un kanatlarında ümid uçuşur,
Felek çarkı kırılır, derman kalmaz.
Zühdün sarayında suskunluk hüküm sürer,
Her âh, semazenin döngüsünde kaybolur.
Şebnem misali düşen gözyaşlarım,
Toprağın kalbine vefa yeminidir.
Gönül sırları, murad aynasında saklı,
Saklı bahar, daim sonbaharda kalır.
Kervan-ı hicrân, âb-ı hayat arar,
Ama sadece kurumuş çeşme bulur.
Her nefeste bir şeb-i yeldâ doğar,
Her suskunlukta meczubun nidası.
Kalbim, esrâr-ı aşkın mihraplarında,
Sonsuzluğa açan kapılar aralar.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(11 Ağustos 2025)
5.0
100% (1)