0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
72
Okunma
Sözlerin kesiştiği yerde,
Kalbim bir mihrap gibi yıkıldı.
Her mısra, her nefes,
Bir veda duası, bir özlem fısıltısı oldu.
Gözlerin, gecemin en karanlık köşesi,
Ellerin, soğuyan bir şehrin harabeleri.
Dokunuşun, unutulmuş bir şarkının nağmesi,
Ve ben, o şarkıda kaybolan bir yalnızlık.
Sen gittin, ardında bıraktığın sessizlik,
Bir tapınak gibi kutsal ve soğuk.
Yalnızlığım, dualarımın gölgesinde,
Sönmeyen bir mum, titrek bir ışık oldu.
Sözlerin kesiştiği yerde,
Kalbim hâlâ orada,
Ama sen çok uzaklarda,
Ve ben, yitik bir yolcuyum,
Mihrabında kaybolmuş bir aşık.
Rüzgârın uğultusunda kaybolan sesin,
Yankılanır hâlâ boş odalarımda.
Bir zamanlar beraber söylediğimiz şarkılar,
Şimdi yalnızlığın notalarında saklı.
Gözlerim, gecenin derinliklerinde arıyor seni,
Ama sadece yıldızlar cevap veriyor sessizce.
Kalbimde saklı o eski zamanların izleri,
Kırık dökük, ama unutulmayan bir hazine.
Her kelimen bir yara,
Her suskunluğun bir sızı,
İçimde bir fırtına, kopan sessiz bir yangın.
Sözlerin kesişiminde, kalbimin mihraplarında,
Kaybolan bir aşık,
Unutulmuş bir şairim ben.
Ve şimdi,
O mihrapta hâlâ bekliyorum seni,
Belki bir gün döner,
Sözlerin kesiştiği yerde buluşuruz yeniden.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(10 Ağustos 2025)