0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
117
Okunma

Ey sâkî, sun aşkı bana şimdi,
Bir bakışın yeter bahar olmama,
Bir tel saçına tutundum da
İstanbul gibi düştüm yokuşlarına.
Kandil kandil yandı gecem,
Adınla doldu her ezan,
Bir hüzzam olurdu gülüşün
Ve ben serhoş, ama suskun bir divan.
Gel ey mâh-ı cemâl,
Rüzgârı sendin hisarımın,
Sana şiirler yazdı bu şehir
Ama hiçbirini okuma,
Sen kalbimi oku yalnız.
Beni “aşk”la yaktılar vaktiyle,
Gülmedim, gülmedim
Ama sen gülüverince
İçimde Nazım’ın mavi gözleri
Deryalara açıldı.
Bir mendil gibi sallasam kendimi
Galata’nın rüzgarına,
Ağlar mı güller ardıma?
“Yokluğun cehenneme benzerdi” diyemem,
Ama varlığın...
Varlığın cennete bile fazla.
Elimden bir bakış tuttun
İki mısra sızdı dudağımdan
Biri sen oldun
Biri ben.
Ve bak...
Şimdi ikimizden ayrı yazılmış
Üçüncü bir mısrada
Kalbim kanar:
"Bir gülü fısıldamak da devrimdir bazen."
5.0
100% (2)