0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
100
Okunma

Geldiğin gün,
Kapanmayan pencerem kapandı,
Çünkü artık esintiyi sen taşıyordun içeri.
Bir çaydanlıkta kaynadı sessizliğimiz,
İki yudum sustuk, sonra göz göze geldik.
Dünya az konuşana daha çok şey anlatıyor bazen.
Ayakkabılarını çıkardın usulca,
O an fark ettim,
Toz bile silinmiş yerden.
Eşyalar toparlandı gibi,
Ben bile biraz düzeldim içimde.
Yorulmuşsundur,
Sana bir koltuk sunamam ama
Omzum var, biraz yıpranmış belki,
Ama sen dokununca,
Kendini kucaklanmış sayar.
Üşümüşsündür,
Bir battaniye değil ama
Kalbim var;
İçini açtım sana,
Al, en sıcak köşesi senin olsun.
Ağzımda cümleler vardı,
Ama sen gülünce sustular,
Çünkü kelimelerin yetmediği yer
Senin gülüşündü.
Odam…
Duvarları çatlak, perde yarım,
Ama sen girince
Her şey tamam gibi.
Gölgem bile adını fısıldıyor artık.
Geldiğin günden beri
Saatler sadece seni sayıyor,
Gün geceye dönse de fark etmiyor,
Sen içerdeysen,
Dışarının karanlığı bize dokunamıyor.
Hoş geldin…
Ama böyle öylesine geliş değil bu,
İnsanın ömrüne girilir gibi bir geliş.
Yani,
Sadece odaya değil,
Bana da hoş geldin.
5.0
100% (1)