0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
66
Okunma
Bir perde ki sâkin, ne rüzgâr eser ne söz,
Aralanmaz dünyada, âhıretle açılır.
Bu âlemden göçen her sır, orada dile gelir,
Zamânın mührüyle mühürlenmiş her nefes.
Bir hesap günü vardır, her kulun beklediği,
Cevâbı hazır mıdır, gönlün sakladığına?
Kalbinde neyi gizledin, neyi büyüttün ey dil?
Gölge mi taşıdın yoksa Rahmân’ın nûrunu mu?
Amel defterin sağdan mı gelir, yoksa soldan mı?
Kim verir terazinin titreyen kefesine?
Bir kelâmın ardında nice ömür tartılır,
Bir tebessüm dahi ya nûr olur, ya da nâr.
Sırat köprüsü ince, kıldan narin, kılıçtan keskin,
Kim geçer oradan yüreği arınmamışsa?
Dünyada attığın her adım iz bırakır,
O izler seni sürükler ya cennete, ya çukura.
Bir harf ki hayrına yazılır, cümle olur cânına,
Bir bakış, bir sadaka, âb-ı hayat misâlidir.
Cehennem haykırır: “Daha yok mu?” diye,
Cennet susar, suskunluğu bile zikir olur.
Ey kul!
Ne unuttun da dünyaya bu denli aldandın?
Ne verdin ki âhirete, ne ektin ötesine?
Bir ömürlük hasat, bir hesaba sığacak,
Ve her günün şahidi olacak senden evvel.
Kabrin içinde çürüyen yalnız beden değil,
Gafletle yoğrulmuş her heves dökülür toprağa.
Ama ihlâsla atılan her adım kalır bâkî,
Bir kulun gizli duası semâda yankılanır.
Kirâmen Kâtibîn susmaz, yazmakla meşguldür,
Sen unutsan da her niyet kayıtlara geçer.
Kalbin bir mihraptır, neyle doldurduysan onunla anılırsın,
Niyetin neyse, akıbetin ona benzer.
Ey cân,
Şimdi düşün:
Zanla mı yaşadın, yoksa hakîkatle mi?
Riyâ mı örttü secdeni, yoksa gözyaşın mı damladı secdegâha?
Ne taşıyorsun huzûruna, neyle varacaksın?
Sorgu melekleri gelecek:
“Men Rabbüke?”
Ve cevâbın kalbinle verilecek, dilinle değil.
Ne ezber ne lafız geçer orada,
Ancak hakîkat konuşur, ihlâs duyulur.
Bir nûr olur ki yâr olur kabirde sana,
Ya Kur’ân olur, ya sâlih bir amel.
Bir karanlık olur ki çeker aşağıya,
Gıybetin yankısı, hasedin işiyle.
Hangi dost seninle gelir oraya,
Mal mı, makâm mı, şöhret mi?
Yalnızca amel...
Yalnızca Allah’a adanmış bir yürek.
Ve mîzan...
Terazinin titrek kefesinde,
Bir damla gözyaşı, bir fânî affediliş,
Bir çocuk gülüşü, bir anlık tevbe ağır gelir.
Ve sonra seslenilir:
“Ey nefs-i mutmainne!
Dön Rabbine, razı ve râzı olunan olarak!”
İşte sır budur:
Kul olmakla başlar sonsuzluk.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(31 Temmuz 2025)
5.0
100% (1)