0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
60
Okunma
Cemreyle ısınmaz bahar;
Bir dua, bir bakış, bir sabır ayetiyle başlar aşk.
Gökyüzü turuncuya çalınca bir sabah,
Kalbime ilk cemre düştü;
Ne suya, ne toprağa
Direkt yüreğimin kıyamete açık yerine.
Sıcacık değildi,
Ama yakmayan bir yangınla geldi.
İlk cemre:
Senin adını kalbime mühürleyen duaydı.
O vakit öğrendim;
Aşk, gökten süzülen bir ayet gibi
Sadece “okunarak” değil,
“Yaşanarak” iner insana…
İkinci cemre:
Sessizliğinden düştü içime.
Söz söylemeden beni secdeye götüren,
Sükûtu ayet gibi dokuyan bakışındı.
Gözlerinle kalbimin harflerini yeniden dizdim
Ve her harften sonra “Âmin” dedim.
Üçüncü cemre:
Bir mektup gibi indi
Rabbime anlattığım ama cevabını
Senin kokunda bulduğum yalvarıştı.
Ey gözlerinde aşkın harf harf tecelli ettiği kadın,
Sen bir cemre değil,
Bir kıyamet gibi düştün içime…
Ben sana sevdalı değilim sadece,
Ben sana ayet ayet düşüyorum.
Her bahar;
Adını söyleyen bir kelebeğin kanadında
Başlar bende.
Ve senin isminden başka
Hiçbir harf, hiçbir renk
Yüreğime bu kadar sığmaz.
Unutma!
Her cemre, aşkın bir sabırla büyüyen tarafıdır.
Ve ben sabrettim,
Senin adınla düşen her harfi toplayarak,
Kalbime bir mushaf gibi yazdım seni…
Gökten yağmur inmedi o yıl,
Ama senin isminde çoğalan cemreler
Tüm duygularımı ıslattı.
Ben kurudum belki,
Ama isminde açan çiçeklerle yeniden dirildim.
Bir cemre düşer ve bir aşk başlar,
Ama seninle;
Her düşen cemre,
Bir duaya, bir ayete, bir secdeye dönüştü.
Ben aşkı mevsimle değil,
Sana düşen cemrelerle yaşadım.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(18 Temmuz 2025)
5.0
100% (1)