1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
155
Okunma
Bugün kelimelerin yetersiz kaldığı yerden yazıyorum sana...
Seninle tanıştığım o güne,
El ele yürüdüğümüz sahile,
Bakışlarında umut aradığım gözlerine,
Seninle geçen senelerime dargınım...
Birlikte kurduğumuz hayallerime,
İnandığım, aldandığım sahte yüzüne,
Hayatın bu insafsız çilesine,
Yüreğimde taşıdığım merhametime dargınım...
Dargınım işte...
Aslında dalgınlığım ne sana,
Ne çektirdiğin ızdıraba,
Ne de suskun vedana.
Dargınlığım kendime, sevgime...
Dargınlığım dost bildiklerime,
Bile bile ateşe verdiğim kalbime,
Gülüşlerimdeki acıyı fark etmeyenlere,
Kalabalıklarda yalnızlığımı hissetmeyenlere...
Dargınlığım çığlıklarıma kulak kapatanlara,
Kaybolduğum karanlıkta el uzatmayanlara,
Zindan kuyularda çaresiz unutanlara,
En çok da içimde kapanmayan yarama dargınım...
Bugünlerde boynu bükük bir suskunum,
Bıraktığın gibiyim hâlâ; masumum.
Geçen sadece zaman... Yaşamaya mahkûmum.
Sessizliğe de, kırgınlığıma da alışıyorum...
Ne olur gelme, kal olduğun yerde.
Gelişin bir fırtınaydı yürekte;
Gidişin, ardına bıraktığın bir harabe...
Ben yokum artık, bakma geriye.
Dönme, sakın dönme...
İstenmiyorsun gönülde.
17.07.2025
Nurçin Aysel Çelik
5.0
100% (2)