1
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
121
Okunma
Züleyha sevdi Yusuf’u, gözünde tek ışıktı,
Onunla nefes aldı, onsuzsa hep kışıydı.
Güzelliğini, gençliğini aşkına adadı,
Kalbinde Yusuf vardı, Rabbi’ni aramadı.
Derken zaman öğretti ona hakikati,
Sevdanın en yücesi Yaratan’ın sevgisiydi.
Yusuf’un güzelliği, O’nun kudretinden izdi,
Hakikati bulan gönül, artık Yusuf’u özlemedi.
Ve dedi ki:
“Ben Yusuf’uma değil, Yusuf’un Rabbine vurgunum,
Artık kalbim O’nunla dolu, O’na mahzunum.”
O an anladı ki aşk, bir insanda tükenir,
Ama Allah’a varınca ebediyen sürer, bitmez, dinlenir.
Böyle öğrendim ben de, sevgiye yön veren eli,
Rabbine varan sevda, en gerçek olanı belli.
İnsan unutulur, zaman eritir izini,
Ama Rabbine varan aşk, ebediyen taşır sözünü.
Bu, sevgimi haykırdığım ilk ve son gece,
Belki Rabbim lütfetti, sevdamı hediye edince.
Bu gecenin sonunda, hür bir kalp ile,
Kurtuldum duyguların zincirlerinden, sessizce.
Sevgiye geç kalınmış bir zaman,
Huzurda geçen en kıymetli mekân.
Ne suskunluklar sardı dilimi,
Ne fırtınalar kopardı içimi.
Belki mutluluğun sırrı buydu:
Sev ama bekleme, yüreğin duydu.
Gör ama izleme, gönlün durdu.
Bekle ama isteme, sabrın oldu.
Züleyha misali, uğruna her şeyini veren,
Gözlerini, güzelliğini, ömrünü seren.
Aşkını bulduğunda, artık bilir oldu,
Gerçek aşk, Rabbine kavuşmakta oldu.
Bazen aşk, insandan insana değil,
İnsandan Rabbine, sonsuz yola eğil.
Kalp yüklerinden arınınca, gönül dinlenir,
Gerçek huzur, O’nun kapısında bulunur, bilinir.
04.10.2025
Nurçin Aysel Çelik
5.0
100% (3)