0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
63
Okunma
Göğün beşiğinde beyan buldu bir ses,
Dedi: “Ey oğul, kut seninle giyinir nefes.”
Yıldızlar secdeye durdu geceyle,
Bir gölge indi: Kağandı, kutla, gökle.
Gökte yazılmış bir hüküm gibi duruşu,
Toprağa söz söyleyen susuşu...
Her bakışı bir ulusun doğuşu,
Her adımı, zamana vurulan oluşu.
Bozkırın alnında rüzgârla mühürlü,
Dağlar onunla dile geldi, gönüllü.
Asena’nın izinde bir töre yürürlü,
Gökbörü ona eş, zaferse düğünlü.
Kutlu Kağan geldiğinde sustu zaman,
Yerdeki taş dahi secdeye durdu aman!
Söz değil, bakışla eğildi düşman,
Hilâl gözlerine sığdı koca cihan.
Yay gibi gerilmiş her nehir onun izi,
Geceyi delen oku,
Kutlu göğün gizli sızı.
Nice çağ değişti, lakin değişmedi sözü:
“Adaletle hükmet, merhametle çiz izi.”
Çadırı göktedir, otağı yıldızlarda,
Kalbinde Göktanrı, elinde Türk’ün sancağı var da,
Dağlar yürür onunla, nehirler karar da:
Adı geçince titreşir bozkırın bağrında arda.
Alperenlerden mürekkep yazgısını,
Yedi kıtaya sızdırdı duâsının sızısını.
Dedi: “Devlet için ölmek bir baht değil mi yazını?”
Ve sustu rüzgâr, dinledi kutlu Kağan’ın hızını.
Ne zaman yansa gök, ne zaman çağırsak,
O gölgelerden yine o ses gelir ansız, apansız bak:
“Ben buradayım!” der,
Yedi iklime yeminim var, Türk’ün alnı ak!
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(17 Temmuz 2025)
5.0
100% (1)