0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
71
Okunma
Ulur zamanın özünde,
Ses değil, vakit taşır o.
Nefes alır gözünde
Karanlık, korku, aşar o.
Geceyle mühürlüdür,
Sabahı kendinden doğurur.
Ay parçası, gür yürektir,
Kendiyle kâinat yoğurur.
Kökünden kopmuş bir sancı,
Göçmez, göçüren seherdir.
Topraktan da eski, anlı
Gökte gizli bir neferdir.
Ne unutur iz süreni,
Ne dönüp bakar geriye.
Taşır bin yıllık töreyi,
Yazmaz ne gam ne seriye.
Omzunda tufan yüküdür,
Gölgesiz yürür izinde.
İçinde çağlar türküdür,
Bir ulu sır her sözünde.
Ne kervan tanır ne geçit,
Koparsa kıyam sürer oy.
Adı var sesin içinde,
Sustukça konuşur BÖRÜ soy.
Gök ırmağından içmiştir,
Suya benzer bakışları.
Alnına dağlar biçmiştir
Kalbe akan nakışları.
Bir nara değil ki sözü,
Her harfi destanla örülür.
Alparslan’ın ilk sezişi,
Görmeden gözle görülür.
Börü, ne bir ad ne unvan
Köklerin dua ettiği.
Her nefeste bir ferman
Göklerin kendin ektiği.
İzini rüzgâr taşırsa,
Ağaçlar baş eğer ona.
Külden doğan bir sır varsa,
Tutuşur Börü adına.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(8 TEMMUZ 2025)
5.0
100% (1)