1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
289
Okunma
Bir kendimleyim
Gözlerimin ışığına sokulan renkler çıplak
kokular silikti
ve bir hiçlik hikâyesine karışıp gidiyorum
oda nasıl bir gitme biliyor musunuz?
Kaval kemiklerimi yoran zayıflatan bir gidişti
Büyük şehirlerin tam tersine
bu küçük ev yığınlarının arasında
sağa sola bağrışan çocuklar
korkuya başını gömen adamların
kadınların ilgiye davet eden gülüşleri
o yetmiyormuş gibi
etrafa yağmalamaya çalışan seslerin kime ait olduğunu
bulmak istiyorum.
Yoğun bir sis kütlesi görünmez kılarken bedenimi
seslerin peşine takılan uçurtmamın ipi kopuyor
daha gökyüzünü yalayıp öpmeden.
Bedenin üzerine bir demir yığını gibi hızlıca diklenip
daha bir kulaklarımda
nedensiz oluşan çirkin uğultu artması ile
yön kavgama yenilerini katılıyordu.
Ve zaten yeterice beynimde ki damarları
daraltıp genişletiyorum….
Mahzun yırtık etiketli gecelerin öyle uzunluğu ile ilgilenmiyorum
kopuk bir söz ile söze başlasa
o birisi başımı alıp oraya gidiyorum
toz zerresine büründürüp dağların yüksekliğini çığlık çığlığa
onu yeni
sevdiğimi kendi iç sesimle paylaşıyorum
Aklı diğer yana devrilmiş şairim ya!
ıslak bir öpüş sonrası tükürük bezlerine pamuk bandırılmış gibi kendimde dil,damak kuruluğunu his edince
adımlarımın bana itaat şekline göre o kapıdan içeri girip
bir selam fena olmazdı..
04-072025
İST
5.0
100% (4)