0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
171
Okunma
İlkbahar gibi başlar insan,
Gözlerinde umut, içi tomurcuk…
Her şey yeşerir bir tebessümle,
Toprak uyanır, gönül de…
Bir dost eli gibi uzanır güneş,
Isıtır kırılmış kalpleri yavaşça.
Sevgi,
Serçenin gagasındaki buğday tanesi gibidir,
Paylaştıkça çoğalır,
Gizledikçe solar...
Yaz gelir,
Aşk ateş gibi parlar ufukta,
Renk renk gül açar bahçelerde,
Bir bakış yeter bazen,
Gönül yaz sıcağında erir.
İnsan yakın olur insana,
Gölge gibi yan yana yürür.
Ama aynı yazda,
Nefret de kurur sıcağın altında,
Küser, düşmanlık bile yorulur...
Sonbahar dökülüşleri anlatır.
Sararan yapraklar gibi kopar gönüller,
Vedalar sessizce düşer ağaçlardan.
Dostluk bile sarsılır rüzgârla,
Aynı dalda duranlar
Farklı yönlere savrulur.
Kalp incinir, yüz buruşur,
Bir iç çekiştir bazen sonbahar…
Kış gelir,
Kalın duvarlar örer insan kendine.
Kar gibi susar,
Gönül buz tutar,
Her kelime diken gibi batar yüreğe.
Ama ne gariptir,
En sıcak çorbayı kışın içersin,
En çok sohbete kışın hasret kalırsın.
Zordur ama…
Gerçek sevgiler kışta belli olur.
Üşüyene sarılanı unutmaz gönül!
Hayat da böyledir işte:
Her dost bahar değildir,
Her gül kokmaz,
Her sıcaklık dost eli sayılmaz.
Kimi sevgi görünüp çıkar zehir,
Kimi nefret zannedilir,
İçinde merhamet saklıdır.
Ey insan,
Kalbinin mevsimlerini iyi tanı,
Kimine yaz gibi yaklaş,
Kiminden sonbahar gibi uzaklaş.
Kış gibi sert olma,
Ama ilkbahar gibi hemen açılma da…
Her mevsimin bir hikmeti var,
Her yüreğin de…
Erol Kekeç/03.06.2025/Sancaktepe/İST
5.0
100% (2)