1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
194
Okunma

Hayatın Tüm Köprülerinden Geçen Yalnızlığıma armağandır bu şiir ....
Uğruna yandığım bir akşamüstüydü,
Göl kıyısında söğütler bile sessizdi.
Adını dualarımda saklarken ben,
Sen başka dünyalara kulak kesildin...
Yüreğimin yamaçlarında taş taşıdım,
Bir çiçek solmasın diye uykusuz kaldım.
Derdine dert, hüznüne zemin oldum,
Ama meğer senin baharın bile yokmuş bana...
İlk darbeyi çocukken aldım ben,
Paylaşmayı öğretirken kırdılar kalbimi.
Oyuncağımı alan arkadaşım,
Sırtımdan aldı güvenimi...
Sonra büyüdüm, okulun dar sıralarında
Sırrımı söyledim en yakınım sanıp,
Tüm sınıfa yayıldı adım bir dedikoduyla.
Orada öğrendim, susmak bazen bir emanetti...
Aile... en kutsal sandığım liman,
Ama orada bile bazen fırtına vardı.
“Senin iyiliğin için” dediler susarken bana,
İyiliğim sandım, ama içimde bir çocuk
O günden beri konuşmuyor hâlâ...
Aşka gelince...
Kalbimi cam gibi uzattım avuçlarına,
Cennet gözlerinde sandığım kadın,
İçindeki cehennemi giydirdi bana.
Göz kırpmadan yaptığım fedakârlıklar,
Onun için sadece “alışılmış bir şeydi.”
Kardeşim dediklerim,
Yarısı yolun ortasında indi.
Kalanlar da gidecekleri yönü
Benim pusulamla bulup
Beni haritada işaretlemediler bile...
Bir köprüden geçtim; adı "iş hayatıydı"
Orada insanlar gülümsüyordu ama gözleri yoktu.
Birini sırtında taşısan,
Bir gün, seni adım sayıp geçiyor üstünden...
Bir başka köprüden geçtim: “yalnızlık”
Orada yankılar vardı, insanlar değil.
Kendime sorduğum soruların cevabını
Yine ben verdim, yine ben sustum...
Ve bir gün anladım...
Kendimi unuttuğum yerde
Kimsenin beni hatırlamadığını.
O an,
Bir kuş gibi düştü güvenim gökten,
Toprağa değil,
Sessizliğe gömüldü bedenim.
O günden beri,
Biraz mesafe koyarım her dosta,
Biraz şüphe saklarım her tebessüme,
Biraz sınır çizerim her yakınlığa.
Çünkü bilirim artık:
İnsan en çok,
Uğruna her şeyini verdiği
İnsandan incinir.
Ve en büyük yıkım,
Sevdiğin ellerle inşa edilendir...
Erol Kekeç/24.04.2025/Sancaktepe/İST
5.0
100% (2)