0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
229
Okunma

Bu şiiri neden yazdım biliyor musun? Çünkü zamanı durduramıyorum… Ömrüm gözümün önünde zamana teslim olurken, içimde hâlâ zaman ötesine ait umutlar, hayaller var. Ama biliyorum ki bu bedenin sınırları var, ve bu umutlar sonsuza kadar taşınamıyor. Ben hep zamandan sıyrılmak, umutlarımı zamanın aşındıramadığı bir yere emanet etmek istedim. Tam o anlarda hep “müstağnileşmek” geliyor aklıma; yani hiçbir şeye muhtaç olmamak bundan dolayı rabbime sığınarak kalemime yöneldim.... Ama işte insanız; umut ediyorsak, hâlâ bir şeye ihtiyaç duyuyoruz. Bu yüzden frene bastım, kendi içime döndüm, zamanla savaşımı kalemle verdim. Bu şiir, bir ömrün zamanla mücadelesi, umutla direnişi, içsel boşlukla yüzleşmesi ve sonunda Yaradan’a teslim oluşunun hikâyesidir. Veda değil bu; ruhun gerçek yerine, zamansızlığa, sonsuzluğa yolculuğudur. Bu şiir 8 bölümden oluşuyor...Her gün bir bölümünü paylaşacağım nasip olursa...
Kum Saatinin İçinde-Bölüm 1
Kum saatinin içindeyim,
Her düşen kum tanesi ömrümden çalıyor.
Bir şey var, göğsümde sıkışıp kalmış,
Ne gözyaşı ne kelime,
Zamana adanmış bir suskunluk belki.
Zaman, elimdeki incecik cam
Kırılmaya meyilli bir sessizlik gibi,
Tuttuğumda kesiyor parmak uçlarımı,
Bıraksam düşecek,
Tutsam kanayacak…
Ve ben,
İkisinin arasında bir boşlukta salınıyorum.
Gözlerim bir takvim yaprağında asılı,
Göz göze geldiğim her saat ibresi,
"Geç kaldın" diyor,
“Yine geç kaldın…”
Ama ben erken geldim aslında,
Her şeye erken inandım,
Umutları erken büyüttüm içimde,
Sevgiyi erken ektim toprağa,
Ama hasat vakti hep zamanın elindeydi.
Ve zaman beni beklemedi,
Ben zamanı bekledim hep,
Diz çökmüş bir sabır gibi.
Bir çocuk gibi baktım zamana,
Oyuncak sanıp oynadım onunla,
Büyüyünce öğrendim ki;
Zaman oyuncak değil,
İnsanı oynatan görünmez bir ipmiş.
Ve ben bu ipi kestim bir gün,
Korkmadan,
Ölümden değil,
Boşa yaşanmışlıktan korkarak kestim.
Çünkü zaman içinde kaybolmak başka,
Zamanla savaşmak başka…
Zamanın alnında terim var,
Her saniyeye bir dua gizledim,
Beni göğe çeksin diye,
Yere düşen her hayalime
Bir kanat taktım içimde,
Ve her hayal kanat çırptıkça
Ben zamandan biraz daha uzaklaştım...
Ey zaman!
Sen bana hükmedemezsin artık.
Senin en güçlü olduğun yerde
Ben en sessiz kelimemi konuştururum.
Sen bir ömrü çürütürken
Ben bir cümleyle yeniden doğarım.
Sen geçerken yanımdan
Ben senden geçerim,
Sen beni tüketirken
Ben kendimi tamamlarım...
Çünkü bilirim,
Zamanla yaşamak,
Zamana rağmen yaşamaktır...
Erol Kekeç/17-25 Eylül.2024/Sancaktepe/İST