1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
231
Okunma

Saat 02.46...04.17’ye vakit var,
Bir milletin kalbi paramparça,
Beton yığınları altında soluksuz yatan canlar,
Kimi uykusunda, kimi duada,
Kimi yeni doğmuş bir bebeğin gözlerinde,
Ve kimi henüz kavuşamadığı sevdanın eşiğinde...
Hatay... Maraş... Adıyaman...
On şehir, on veda, on bin ağıt...
Evler birer kefene dönüştü o gece,
Ve biz ecel trenini ateşe verdik,
Karanlık çöktü ama gün doğmadı bir daha...
Yıkıldı duvarlar, suskun şehirler,
Gökyüzü taş oldu, bulutlar küle döndü.
Yollar çatladı, anılar göçtü,
Ve biz, acıyı damar damar içtik...
Bir baba, yıkıntılar içinde,
Turuncu montu is kokulu,
Ellerini uzatmış toprağa,
Yanında bir yatak, bir battaniye,
Belki de evladının son uykusu...
Ey taşların arasına sıkışan feryat,
Ey zamansız susan diller,
Siz konuşamadınız ama
Bu enkaz susmayacak!
Ey şehirlerin yüreğine saplanan ihmal hançeri,
Ey vicdanı kemiren ihmalkâr eller,
Ey kibir kuleleri kurup sonra unutanlar,
Biz sizi unutmadık, unutmayacağız!
Bir çocuğun oyuncağı paramparça,
Bir ananın ninnisi duvarlara çarpar,
Bir babanın duası taşlara siner,
Ve bir millet, bir gecede öksüz kalır...
Biliyor musun?
O enkazdan çıkan her taş,
Bir geçmiş, bir gelecek, bir düş idi.
O molozlar altında kalan yalnızca bedenler değildi,
Hatıralar, hayaller, yarınlar da göçtü...
Hatay sustu ama biz susmayacağız,
Unutanlar olsa da biz unutmayacağız.
Bir çığlık çınlasın yüzyıllarca,
Bu ihmal, bu cinayet,
Bu unutuluş asla aklanmayacak!
Toprak, sen onlara iyi bak!
Çünkü biz onları koruyamadık,
Çünkü biz o duvarları sağlam örmedik,
Çünkü biz o canlara layık olamadık!
Bir çocuğun gözlerinden soruyorum size,
Bir ananın yüreğinden,
Bir enkazın altından,
Bir babanın boş ellerinden:
Bu kaçıncı ihmal, bu kaçıncı kurban?
Bu resim, tarihe kazınsın!
Bu enkaz, utancımıza mühür olsun!
Ve bu şehirler, bir daha böyle ağlamasın!
Eğer unutursak,
Gelecek nesiller de bizleri affetmesin!
Bahadır Hataylı/06.02.2025/Sancaktepe/İST
5.0
100% (1)