0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
115
Okunma
Konuşuyorum bazen, kelimeler savruluyor bir rüzgâr gibi,
Bir taş atıyorum suya, dalgalar büyüyor ama kıyıya varmıyor.
Söylüyorum, içimdeki yangını, yüreğimdeki sızıyı,
Ama kimse dokunamıyor o yangına, kimse su olamıyor.
Birine anlatmak istiyorsun, her şeyinle dökülmek,
Sözlerinle çıplak kalmak, ruhunu ortaya sermek.
Ama kimse görmüyor seni, kimse duymuyor sesini,
Yalnızlığın yankısı, boş duvarlara çarpıp geri dönüyor.
Bir el arıyorsun bazen,
Bir göz, sana bakan ve seni gerçekten gören.
Ama bulamıyorsun, çünkü dünya sadece dinler,
Anlamak başka bir şeydir; o, yürek ister.
Herkes kendi yolunda bir savaşçı,
Kimsenin yüreğinde yer yok başkasına.
Güveniyorsun bazen, anlatıyorsun derdini,
Ama bir can yanışına bakıyor sırlarının savrulması.
Seni kimsenin bilmediği karanlık bir köşe istiyorsun,
Kendi yüreğinde saklı kalmak istiyorsun.
Ama insanız işte,
Anlaşılmak bir ihtiyaç,
Ve bu ihtiyaç, en büyük yalnızlığımız.
Bir gün biri çıkar mı?
Her şeyinle seni anlayan, suskunluğunu bile okuyan?
Bilmiyorsun.
Ama yüreğinde bir umut var,
O umut, seni hayatta tutan.
Ey yalnız yürek, sözlerim sana,
Bazen kendine yetmek zorundasın hayatta.
Kimse seni anlamasa bile,
Kendi içinde bir yuva bul,
Kendi yaralarını kendin sar.
Ve unutma,
Dünya anlamak için yaratılmadı belki,
Ama hissetmek için, yaşamak için burada.
Bir gün biri seni anlar belki,
Ama o gün gelene kadar,
Kendi şiirini yaz, kendi yüreğinde saklan.
RAMAZAN ACAR