2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
393
Okunma

İLLETİM…
Serum beni uyuttu.
Evet bir genç omzuma dokunuş ile uyandırdı.
Uzun zamandır böyle tuhaf hissetmemiştim kendimi,
Sanırım iyi hastayım.
Sen anlamıştın, kimse anlamadı oysa.
Uyuya kalmak normal mi metroda?
Bir küfür gibi eskimiş yalnızlıklarımı,
İlk defa bu kadar yaşlı,
Bu kadar sahipsiz hissediyordum.
Tek bir söz kadar anlamsız,
Bir andanmış kadar aptal,
Bir yol kadar bağımsız...
Özgürlük kadar yalan,
Sevmek gibi sahipsiz,
Bir şiir kadar yalnızlığım...
Ben anılar kadar hissiz,
Ölümcül aşk kadar zehirli,
Bir grup gibi ötedeki,
Bir kalp gibi solcu,
Bir ışık gibi dolu avucu,
Annem kadar yüzü nurlu,
Babam kadar çaresiz...
Çocukluğum yoksun, yoksul soba kenarında,
Evde elektrik yok, umutlar yanıyor mum ışığında,
Okul fişlerinde Ali ata bakmaktan usanıyor,
Oya topu bırakmak zorunda kalıyordu.
Sokağımız bir kış ayazında,
Işıklarda mendil satan çocuğun elleri kadar üşümüştü,
Sonra sokağa bahar geldi.
Sen Müberra ablanın üst katına taşınmıştın.
Mart ayında suya düşen cemre ile
Nisan yağmurundan üstüme düşen,
Üç beş damla olup,
Yolunu şaşırıp, yağmıştın.
Renklerin alfabesi gibisin.
Her karşılaştığımızda yeşil giyiyordun,
Baharı sokuyodun aklıma...
Çiçekli elbisen stabiliteli yaz başlangıcında sararıyordu.
Sonunda sonbahar da göçüyordu yağan kar ile,
Kış ortasında kanserin bir hastalık olduğunu
Senden sonra öğrenmek zorunda kaldım.
Nasıl bir canavar olduğunu bu hastalığın,
Ben çok geç anladım.
Çaresizliğini peşine takarmış,
Genç yaşta yıkarmış insanı...
Cahildim çaresizdim ve ben seni çok sevmiştim,
Yalnızlığım benim,
İlletim,
Ben seni çok sevmiştim.
Yunus Yaşar
26.12.2024
5.0
100% (3)