1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
341
Okunma

Kadın:
Merhaba beyefendi...
Adam:
Merhaba hanımefendi...
Kadın:
Neden bir şeyler karalamıyorsun, niye anlatmıyorsun girdiğin o berbat halleri? Biz de kendimizi bulurduk yazdıklarında, belki kaybolmaktan bile kurtulurduk sonunda...
Adam:
Siz kaç kişisiniz ki, hanımefendi?
Kadın:
Sıfır, sıfır kişiyiz biz. Unuttum deme sakın, kaybolmuşların matematiği bizde farklı olur. İkiden bir çıkınca sıfır kalırız ve bu kalabalık sadece kuru gürültüdür.
Artık her şey boğuyor beni, nefes alışverişlerim de dengesiz zaten...
Üfff! "Getirin onu" diye bağırıp çığlık atasım var. Olmuyor beyim, Tanrıya yemin ederim onsuz olmuyor. Onun gibi dinlemiyor, onun gibi anlamıyor hiç kimse...
Ya delirip gidiceğim ya da bir gece boğularak öleceğim şu gönül tımarhanesinin en dip köşesinde...
Adam:
Ben de kendime sürekli "kim o, kimdi o?" diye aynı soruyu sorup duruyorum, zaten kafam da çok güzel..
"Kim o" gelmişini geçmişini sevdiğim...
Haberi yok yaşadığım kıyametlerden,
Sanki bir gökyüzü, sanki bir serçe...
Enseme esen her yel kokusu onu kıskanır,
Bir görsen, kederi bile kıskandırır...
Şu yokluğu saçlarımda baharı kıskandırır...
Bulutlar maviyi, gölgem matemi, gidişi ölümü kıskandırır...
Ah ah...
Hele şu sigaraya bile bu kadar yakışmasa olmaz mıydı?
İlla ciğerime kadar dolmalı mıydı?
Heceler, sözler ve alfabe, hepsi sıra sıra gölgemde...
İsmi en güzel efsanede duysa şu tılsımı da kıskandırır...
Kadın:
Bakırköy’den bize üç kişilik yer ayırt beyim. Biri bana, biri sana, biri de ona...
Ona işte ona!
Adam:
Sorma, şimdi kafamın içi büyük bir akıl hastanesi...
Kadın:
Dağınık mı dağınık, yetmezmiş gibi birde zifiri karanlık öyle değil mi?
Adam:
Evet, çıkmaz sokakları, ses geçirmez odaları var. Hareket etmek istesem, izin vermez deli gömleği...
Morfinler, ağrı kesiciler, sakinleştiriciler, aklıma mukayyetler...
Ama şimdi içmeliyim bir ağrı kesici, beynimin tünellerinden ona doğru giderim belki...
Bu hapislik değil, aklını kaybetmiş fanilik hali, iyiyim, iyiyim, iyi...
Kadın:
Ben de yaslanmışım o eskimiş, nem kokan, soğuk yastığa... Biraz uyuşmuş beynim bedenim, güya aşkta avcumuzu hiç yalamadık ne de olsa, sadece dudaklarım değiyor dirseğime...
Ama o hala burada, bir görsen nasıl da duruyor karşımda...
Kuş bakışıyla bile olsa nasıl güzel onu izlemek doya doya...
Adam:
Sen hiç kuşların acılarını duydun mu?
Ya da bir serçeyi sapanınla vurdun mu?
Ya da bir gökyüzünün katili oldun mu ?
Ellerinle boğdun mu bir yağmur tanesini?
Gözlerini dar ağacına astın mı?
Ya da bir yavru kedi kadar anne acısını tattın mı?
Bana delirmekten bahsetme!
Yazıp, yazıp kurşun kalemle kolay silinsin diye, beyaz defterler, heceler, harfler, sözcükler, of artık sussunlar, sussunlar, lütfen yeter...
Kadın:
Nasıl gurur duyar insan onun yoksunluğuyla?
Nasıl böyle aşk dolu tebessümler savurur, o yok olurken etrafına ?
İşte beyim, onun yüzünden, anla artık onun yüzünden...
Adam:
Sakın onu bir akıl hastanesinde öldürdüğümüzden kimseye bahsetme...
Kadın:
Sen de bir akıl hastanesinde vuslata erdiğimizden sakın ama sakın kimseye bahsetme...
Yunus Yaşar & Hamdiye Osman
28.05.2024
Kafası güzel bir geceydi
5.0
100% (3)