2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
479
Okunma
Tut beni!
Her gece cehenemin kenarındayım,
Senin avuçlarında kül olmaya hazırım.
Ben sensiz bilmeyeceğin kadar yarımım.
Tut beni!
Br Yunan çalgısı kadar hüzünlü ve efkarlıyım.
Bir ömür boyu karanlık gözlerinin yolundayım.
Gözlerinden aşk ile akmayan bir damlayım.
Nefesine ömür verecek kadar bağlıyım.
Tut beni, yokluğunda kaybolacağım.
Aşkımın her hücresinde yapayalnızım,
Tut beni,
Hüngür hüngür ağlamaktayım.
Belki Rodos,
Belki de Sakız Adası’nın kayalıklarından,
Kendimi atacağım.
Tut beni, Uzo’m bitince,
Santorini’de bir masada oturup kalacağım,
Tut beni Ege’ nin güzelliği, Eleni...
Tut beni!
Bu gece Atina’nın kalbinde ağlarım.
Çok sevdiğim Olimpos’ta tanrılara sataşır,
Sensizliğin hesabını sorarım.
Ah yeşil gözlüm,
Ben sana duymadığın kadar aşığım.
Tut beni,
Sensiz kör bir zindan kadar karanlığım.
Bu gece sensizliğimin kaçıncı yıl dönümü?
Yıldızlara işaretledim geçen gün,
Ve yokluğunda saatlerce odama güneş doğmadı.
Keşfetmeye değecek bir güzellik kalmadı Eleni...
Yalnızlığımdan ne göçedesim var
Ne de göçten geri kalma isteğim...
Bir çocuğun hırsı var yumruklarımda zayıf ve ürkmüş...
Bir de dönmeyecek olmanın acısı...
Yeni baştan başlayamayacağım,
Bunun verdiği ölüm kokusu evimde,
Ve havalansın diye açmıyorum pencereyi,
Oysa pişmanlık taşırdı saçının her teli...
Yanında ölmeyi beceremedim,
Bu gidişi içten içe devrim niteliğinde nasıl istedin?
Nasıl bir duâdır Tanrım!
İnsanı her gece duvarlara yaslanıp umutla ağlatır.
Oysa sen, en sevdiğim o şarkının hiç bitmeyecek nakaratıydın.
Sigaramın son yudumu da yarım kalmış.
İnsan yardan ayrı düşünce,
Böyle anlamsızlaşırmış.
Yunus Yaşar
5.0
100% (8)