2
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
403
Okunma
b u ş i i r…
evle papaz olup
gecenin koynunda sabahlayanlara
gözlerini ufka dikip
balıkçı babalarını bekleyen
o hasret kokulu çocuklara
kana kesmiş hastane odalarında
bir bağlamanın döşüne kahrını mühürleyip
ağır yaralı bir şiir gibi kanayanlara
kuşlar işinde gücünde
kediler çarşı pazar telaşındayken
işsiz güçsüz kalıp
acıyı heybe gibi omuzlayanlara
uğur böceklerinin kanatlarına ağır gelince hayalleri
kıtlıktan çıkmışçasına içip
boğma rakı gibi boğulanlara
her Allah’ın gecesi
ormanın zulasına ceviz saklayan sincaplar gibi
acısını içine saklayıp
kallavi bir orman gibi içten içe yananlara
alınmayan bir selam gibi karşılıksız kalınca sevdası
avazını dudaklarına mıhlayıp
yangından ilk kurtaracağı aşkı
kendi eliyle ateşe atanlara
daha yarası sağalmadan
yeni yarasına bakıp bakıp
-neden Tanrım, neden hep ben diye haykıranlara
a r m a ğ a n olsun