7
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
654
Okunma

bir kelebeğin kanatlarına dokunmak gibiydi
seni sevmek
ve karanfillerin kırmızısında yanmak
kor ateşlere inat
senin şehrine yağmurlar yağar
yıkılır bakışlarımdaki çocuğun kumdan kelimeleri
darılır dalına, yere düşen son yaprak
incecik bir sızıyı yudumlar
vaktine geç kalmış mevsimlerin
güz hikayeleri
gözlerin girer güneşle arama
sonsuz bir bekleyiştir zamanda adımlanan
tenhadır kaderine sokaklar
telaşı yoktur göçmen kuşların
yürüdüğüm yollarda sen çiçekleri açar
adının harfleri taç olur
rengarenk kelebekler uçuşur saç tellerimde
ah nar-ı Aşk
kaçtıkta kovalayan
üşüdükçe yakan
uzadıkça kısalan
Islak şarkıların
dünden kalma nağmeleridir
bir akşam üstü ansızın can yakan
senin şehrine aşk yağar
sözlerin girer dudaklarımla arama
ateştir kelimelerin tutunduğu kalemler
şiir olur yazılırsın kağıtlara
sen düşlü gecelere
indirir kirpiklerini İstanbul
kabına sığmaz gölgesiz hiçbir gece
kalbinden vurulur dolunay
bir yerlere sen yağar
gökkuşağı doğar içimdeki şehre
bütün tuvallere esmerliğin resmedilir
kırmızıdır aşkların rengi
evrendeki sesler ismini fısıldar
ay doğar gözlerime
karanlığa meydan okur yıldızlar
İklimler koynunda saklar
sen diye başlayan metruk notaları
kederim aynaların mağrur çehresinde
aşktan izler ararken
kelimeler kifayetsiz
cümleler yetersiz
sen ruhumun penceresinden
gönlüme sızıp
dilime düşersin dua niyetine
bir yerlerde biz yağar
sen uzaklarda dilek tutarsın
benim ellerimde kırmızı bir gül açar
Meryem Ayan
Şiirime ses olan, nefes olan, can veren
Can İçim Gia.’ma gönül dolusu teşekkürler 💕😘💕
5.0
100% (13)