0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
106
Okunma
Papatyam!
Yine sensiz bir sabah uyandım
Yorgunum ve hâlâ üzerimde gecenin ezikliği var
Üstümdeki elbiseler toz içinde terden ıslanmış, yağlanmış
Kefen gibi üzerimizde, çıkarmıyoruz
Yedeği yok, olsa da yıkamak için su yok
Korucular olmasa susuzluktan öleceğiz
Bir demliğim var, çay için
Üstüne koyduğumuz ateşin isinden zifiri kara olmuş
Ama çayının demi, tadı bambaşka
Televizyon yok, radyo ise bazen çekmiyor
Haber dinleyemiyoruz
Sonra kendime soruyorum, haber dinlesen ne olacak?
Gazete zaten yok, gelse bile en erkeni bir haftalık
Sanki haftalık mecmua gibi
Arap kanalları net, bazen onları dinliyorum
Anlamasam da müzik sesi iyi geliyor
Boşuna dememişler, müzik ruhun gıdasıdır diye
Ama bu dağlar beni boğuyor
Papatyam, yokluğun ağır geldi
Yokluğunun altında eziliyorum
Ruhum daralıyor, bedenime sığmıyor
Adeta çıkıp gitmek istiyor
Ve bir gün de çıkacak biliyorum
İşte o zaman, benden sana bir ceset kalacak…