0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
130
Okunma
Papatyam!
Beni benden alan, o bakışların yok mu?
Şimdi sen, bensiz ne yapıyorsun?
Ya ben, sensiz ne yapıyorum?
Anlatılmaz acılar yaşarken
Gözlerine, tenine, nefesine hasretim
Biliyor musun?
İnsan kendi kaderine çocuklarını ortak eder
Kendi hayatındaki eksiklikleri
Yaşayamadıklarını, olamadıklarını onlardan
Çocuklarından ister
Babam da bana bunu yapmıştı
Bunu yaparken benim ne istediğime
Ne düşündüğüme bakmadı
Kendi setlerini bana da kendi elleriyle çekti
Bazen de babalar, çocuklarının hayatlarını zindan eder
Omuzlarına kaldıramayacağı sorumluluklar yükler
Yapacaklarına engel olur
İşte bu yüzden insan, istemediği günü ve geceyi yaşar
Herkesin karanlığı ve aydınlığı ayrıdır
Herkesin gecesi kendisine karanlık
Benim gecelerim ise katran karası
Benim gecelerim de şafaklar sökmez
Sökse de gündüzlerimi aydınlatmaz
Çünkü sen yoksun
Benim ışığım, nurum sensin
Eğer sen yoksan, bil ki ben hep karanlıklardayım, yokum
Her şeyi zamana bıraktım ama biliyorum ki yaşam kısa
Bir an geleceksin diye umutlanıp sevinsem de
Sen gelir misin, ya da ben görür müyüm?
İşte bunu bilmiyorum
Şimdi bu gurbet ellerinde kalmışım
Gittiğim, yürüdüğüm yollar sana çıkmaz olmuş
Çünkü burada yollar, aşka, sevgiye ve sana çıkmıyor
Burada yollar ölüme çıkıyor
İnsan burada yürümeye korkuyor
Dağ yamaçları hep sis, pus ve kahpe pusulara gebe
Vatan hainleri vurmak için bekliyor insanı
Burada geceler ölüm koksa
Türlü türlü ihanetlere gebe olsa da
Ben gecenin karanlığını seviyorum
Niye mi?
Yüzümdeki hüznü, gözlerimden akan yaşları
Arkadaşlarım görmüyor
Onlarla polyannacılık oynuyor
Güçlü bir adam profili çiziyorum, olmayan…