0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
140
Okunma
Papatyam!
Bugün yine kaçacak bir yer arıyorum
Buradaki her şeyden sıkıldım, yorgunum
Her gün aynı şeyleri yemekten, içmekten usandım
Katran gecelerde beklemekten
Her gün ölümü ensemde hissetmekten
Güneşin doğuşunu beklemekten
Ölümden de artık korkmuyorum
Tek korkum sana kavuşamamak
Seni bir daha görememek
Gel Azrail, gel!
Bir canım var, onu da sen al!
İnsan sevdiğinden değil sevdiğini kaybetmekten korkar
Ben de seni kaybetmekten korktum, sustum
Bunun için de sana sevdiğimi söyleyemedim
Seni hep uzaktan sevdim
Sevenin değil sevmeyenin bahanesi olur
Aşk gözde okunur, dilden dökülür sevdiğine
Diken gibi batan sözler vardır insana
Mesela sevdiğinin
Seni sevmiyorum, ben seni arkadaş gibi sevdim gibi
O, bu sözleri çok rahat bir şekilde söyler
Bilmez ki her sözü bırak dikeni
Hançer gibi sevgi dolu yüreğine saplanır
Ve seni hayattan, yaşamdan koparır
Bazen iki arkadaş oturur konuşursun
Sohbet bir anda aşka, sevgiye gelir
Arkadaşın sorar sana
Hiç sevdin mi, diye
Sonra da meraktan çatlar bir şekilde
Sorusunun cevabını bekler
Seninse dilinin ucuna gelir ama söyleyemezsin
Zor da olsa kekeleyerek
Evet, sevdim, dersin
Sonra tekrar sorar
Nasıl, diye
Senin bildiğin gibi değil, diye cevap verirsin
Şaşırır ve şaşkınlık içerisinde tekrar sorar
Nasıl yani?
Benim bilmediğim ama senin bildiğin sevmek
Nasıl bir şeymiş, diye
Cevap verirsin tekrar
Ben bir gün gidecek güzellik için değil
Sevdiğimin, beni benden alan gözlerindeki bakışı
Ruhundaki güzelliği sevdim
Her şey bir gün toprak olacak belki de unutulacak
Ama o ben de kalacak, ruhuma eşlik edecek, diye
Evet Papatyam!
Ben, senin bir gün gidecek güzelliğini sevmedim
Ben gözlerindeki bakışı, ruhundaki güzelliği sevdim
Bedenen olmasa da biliyorum ki
Ruhundaki güzellik, ruhuma eşlik edecek…