1
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
744
Okunma

TEMMUZ’A BEŞ KALA
Yine bir Haziran sabahı,
Temmuz’a beş kala...
Havada hafiften bir rüzgar
Hasret, ılık ılık esiyor yüzüme.
Yüreğimde tarifsiz bir hüzün
Gözlerim uyku mahmuru,
Gönlüm mahsun
Hayal meyal geliyorsun önüme
Hüzün buğusu gözlerin
Ve güneşten kızarmış yüzün..
Akasya yapraklarının gölgeleri oynaşıyor
Odamın duvarına vuran gün ışığında
Başımda deli bir sevda
Yürek yangısı gözlerin
Uzanıversem tutacak gibiyim
Ah o ellerin yok mu ;
Buğday kokulu ; nasırlı ellerin...
Bir yayla türküsü geliyor eski radyodan
Gönül telimi titretiyor sanki tezene
Bu gurbet canıma yetti diyor
Ve arkasından içli bir şarkı
Artık gelsene....
Yine bir Haziran sabahı
Temmuz’a beş kala
Gönlümde hasat var
Sanki bir harman yeri
Gök ekinler sararmış,
Başaklar dolmuş
Ulu bir köknar gölgesindeyim
Bırakın ellerimi....
Set çekmeyin önüme
Bırakın yol alayım
Toroslardan çıkarak
Memlekete varayım
Acep duruyor mu
Anamın bulgur sokusu
Bu nasıl bir hasrettir Ya Rab
Burnumda tütüyor şimdi
Mor çiçekli ,
Dağ kekiklerinin kokusu
Yel estikçe reyhanların
Rayihasını alıyorum
Yine bir Haziran sabahı
Temmuz’a beş kala...
Uçan turnalarla,
Dut ağacının dibindeki mezara
Fatiha salıyorum.
Sabret gönlüm sabret
Vuslat çok yakın;
Menzile varıyorum....
Nurgül KAYNAR YÜCE/ K. MARAŞ
25 Haziran 2018
5.0
100% (9)