GAYNANA - GELİN ATIŞMASI

Çarşı bazar gezip avara durma
Yemeği siniye diz getir gelin
Ne lazım diyerek ha bire sorma
Her şeyi önceden sez getir gelin...GAYNANA

Ne yumuşun ne de buyruğun bitti
Burnumdan getirdin gaynana kele
Görüm baş köşede yan gelip yattı
Böğrüme oturdun gaynana kele....GELİN

Her yeri sil süpür cıncık gimi et
Biricik gızımın göynünü hoş dut
Guşganada gaynat bozulmasın süt
Südü makinede süz getir gelin...GAYNANA

Evin şeleğini sırtıma vurdun
Mülayim herifi gurup doldurdun
Ne canımı aldın ne de güldürdün
Ömrümü bitirdin gaynana kele....GELİN

Kurarım mı sandın oğluma hüküm
Bana itaat et olmasın yıkım
Datlı aş yedirmem sana bir sokum
Dilin torba gimi büz getir gelin...GAYNANA

Yılan gimi sokup saçtın zehrini
Üç günlük gelinken yedin mihrimi
Yıllardır çekmekten bıktım gahrını
Ocaamı batırdın gaynana kele...GELİN

Dilin değil elin çalışsın biraz
İnatlaşma bana ederek garez
İçerinde çıksın dermansız maraz
Yarana basmaya duz getir gelin...GAYNANA

Bana iyeşmekten geri galmadın
Anamgile göğnün’ünen salmadın
Bir kellim de eli dolu gelmedin
Ham iken yetirdin gaynana kele...GELİN

Damat iç güveyi gelsin isterim
Gelin baa köle olsun isterim
Oğlum beni sultan bilsin isterim
Haydi şeker şerbet ez getir gelin..GAYNANA

Şor verip herkese beni garadın
Gurtulurum deyi senden ıradım
Duydum ayırmakmış beni muradın
Vallahi gudurdun gaynana kele...GELİN

Ne harcaman biter ne gezmen tozman
Elli çifti geçti kösele cizmen
Dudağın boyalı burnunda hızman
Yeter masarıfın az getir gelin... GAYNANA

Köylü dedin baa cuvap vermedim
Döşşeğini mi galın sermedim
Senin gadar şirretini görmedim
Gırılan hatırdın gaynana kele...GELİN

Biricik oğlumu aldın elimden
Oğlumun hasreti zordur ölümden
Hoyratça ayırdın nazlı gülümden
Oğlumu geri ver tez getir gelin...GAYNANA

Her yaptığım işe burnunu soktun
Maçça ettin beni teneke daktın
Delirtip ardımdan kınalar yaktın
Aklımı yitirdim gaynana kele...GELİN

Nurgül KAYNAR YÜCE/ K.MARAŞ

Avara: boş gezen
Yumuş: buyruk, emir, iş
Cıncık: cam
Guşgana: yemek tenceresi
Şelek: sırta vurulan yük
Sohum-sokum: lokma..
Garaz: kin
Maraz: yara, dert, hastalık
İyeşmek: kıskanmak ( ona alırsan banada alacaksın gibi)
Kele: seslenme sözü ( bre: erkeklere seslenirken, kele: kadınlara seslenirken söylenir)
Şor: laf, söz
Masarıf: masraf, harcama
Macca etmek: sinirlendirmek, sinir hastası etmek.

Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ