Vites güldü.
Ayşe bana bakınca cennet
Sarmaşık sokağın kartalı heybet
Doldurulmuş tüm kadınlar tehlike
Mavi buz gibi akar içime

Dü-beş çaya damlamış
Minarede tıkırtı biraz hazin
Sarmanlar meclisinde mevzu derin
İkiye doğru tırmanır koca tekerlek

Sahi bu bulutlar beyazdı değil mi ?
Gemiler alkarası uğramış kadınlar gibi
Loğusa şerbeti niyetine içiyor boğazı
Nasıl getirdin Hayri Efendi
İskelede yazı

Babalar çam dibinde karpuz keser
Anne örgüsüz kader örer
Zaman hiç olur
Pazar pikniğinde

Vites titrer son viraja girince
Cama yapışan güneş erir
Kelebekler pencerede demlenir
Yaz dudaklara değince

Direksiyon ile el arasında sıkışmış
Öğrenci biletinde sabah akşam tok
Çorbacının akşam ışıkları yok
Ölmüş demek ki üzüldüm
Giderdik belki hüzün içmeye
Paramız olmadan
Yüzümüz olurdu mercimeğe
Gençlik hatırasını bulduğum her yere
Çorbacı yazmak istiyorum