Bu aralar tepeden tırnağa kadınlık bürünmüşüm
Suçlu bakındığım bir gözle,
Göz göze fena gelmekteyim

Sanki göğüs duldam da; binlerce kuş havalanmış
İğnenin iğneliği üstünde
Kırk bir yaman sözle
Ürkekliğimin söküklerini alıp
Sonra bir hamaratlıkla dikiveriyordu


Sevmek bu ya
Elim ayaklarıma karışmamayı öğrenmiş
Ve boş bir mezarı sahiplenmiş
Ne kadar yaşanmışlık varsa

Aşk aşıklığını ispatlamak için
Sahibi zamanı kollamış
Minarelere kılıf diken bir adamı dinler dinler
Sonrası sizin anladığınız gibi
Ben geldi o gitmişti

Dudaklarının alı
Birde göğsünün sızı istilasını bile bile
Son duasını etmiş yani o dediklerim



Pusuya yatan göz bebeklerim seksenlik ihtiyar gibi
Bir ayağı çukurda
Sever sevildiği kadar_ışıktır


Kimin umurunda
Dağ yüksek
Irmaklar alır başını gitmişliği
Ben varlığı; onda nasıl bayramlaştığı
O gök kubbe
Bile bilmemekte

sağı sarımsak ;solu soğan dünya geniş
lakin
çirkin şansını alıp gidenin peşinde
gitsem mi?
yoksa bir gün gelir de
beni sever şanını mı? beklesem

sevmenin sevgi getirisi götürüsün de çok
annem çağırıyor beni çocukluğuma
ve dal da kiraz toplanacak

iş üzeri yakalanan kuşlar
ve düşler bir sonu olsun isterim
pabuçları yarım aşkı çağırsam ki
benle oynamaz
ebeyim kendi yanlızlığıma
her şairin şiirinde olduğu gibi......