5
Yorum
38
Beğeni
0,0
Puan
842
Okunma

’’bu aşk burada biter’’ Ataol Behramoğlu
kar altında taze hüzün
bozkır battaniyesinde sokulu ışık tohumları
bir yanın yabanıl karanlığı
bir yanında kenetlenmiş ayrık otları
artık yüzünü gece kuşları kanatır senin
ay kararıyor
gözlerini kuytuluk alanlara dikiyor
bir yanlışlık olmalı!
hangi uçurtmanın hüznüdür gökyüzünü ağlatan
hangi gülün hüznüdür yüzünde suçüstü yakalanan
koklasalar seni şimdi ; -şımarırsın-
yaşın akranıdır sanki nehir yataklarının
işte burnu uzayan gündelik yalanları zamanın
işte çölde bir balık
solungaçlarında gül tütsüsü
isterik bir yabancı portresi bakışlarında
merhemini reddeden yaralar var
nefesinden taşan ısı bedenini bozmakta
işte son kullanma tarihin
her nefesin bir kurşun ağırlığında şimdi
çözülmezse bilinmezliğin saysınlar
baş ucunda bekleyen bir kâbus iptilası
ensesinden vurulmuş ağır yaralı
Araf arası duaların
keşkelerle nedenlerin çarpıştığı yerdesin
geçmişin geliyor birden -gözün aydın-
heyecandan ölüyorsun
zil çalıyor sonra
desene ’’bu aşk burada bitiyor ’’
söylesene
hangi sihirdi aynalarını karartan
hangi rüzgârın intizarıydı kumlarını savuran
şehrin desen kapkara bir yalnızlık cilası
sokaklar desen gürültülü bir kıyamet ayaklanması
toprağın doymuş -yanağın donmuş-
soldan çekişli bir çığlık konmuş dilini tokatlamaya
gözlerinden zindanlar akıyor sanki
hevesin kalmamış artık özgürlük şiirleri yazmaya
sessizliğin dibi mutsuz bir çocuk kefenidir artık
bugün de ölmem diyordun
Azrail’in geliyor ansızın
....
_boran